Tekstil ve hazır giyim sektörü katma değerli üretime odaklandı

PANDEMİ SONRASI DÖNEMDE YAŞANAN YOĞUN TALEP ARTIŞI 2024’TE YERİNİ TALEP DARALMASINA BIRAKTI. SAVAŞLAR, JEOPOLİTİK GERİLİMLER VE EKONOMİK BELİRSİZLİKLER SEKTÖRÜ ETKİLEYEN EN ÖNEMLİ BAŞLIKLAR ARASINDA YER ALIRKEN İHRACAT, ÜRETİM VE İSTİHDAMDA YÜZDE 15 İLA 20 ARASINDA KAYIPLAR YAŞANDI. BU DÖNEMDE ORTA DOĞU’DAKİ SAVAŞ YÜZÜNDEN ASYA’DAN AVRUPA’YA YAPILAN SEVKİYAT SÜRELERİNİN UZAMASI İSE TÜRKİYE’Yİ HIZLI VE GÜVENLİ TEDARİK AVANTAJIYLA ÖNE ÇIKARDI. SEKTÖR TEMSİLCİLERİ 2025’TE KÜRESEL REKABET ANAHTARININ KATMA DEĞERLİ VE NİTELİKLİ ÜRETİM OLDUĞUNA DİKKAT ÇEKİYOR.

GİZEM TÜMBAY KOÇAK

Hazır giyim sektörü iki yıl süren büyüme döneminin ardından küresel ve yerel düzeyde karşılaşılan zorluklar nedeniyle 2023-2024 yıllarında yavaşlama sürecine girdi. Pandemi sonrası dönemde yaşanan talep artışıyla yatırımlar hız kazandı. Ancak savaşlar, jeopolitik gerilimler ve ekonomik belirsizlikler tüketici harcamalarını düşürürken buna bağlı olarak stok birikimi de sektörü zorlayan başlıca unsurlar arasında yer aldı. Artan maliyetler de bu tabloyu daha da ağırlaştırdı.

Türkiye’de ise TL’nin değer kaybı, işçilik ve ham madde maliyetlerindeki artış, döviz kuru üzerindeki baskılar ve iç pazardaki daralma, sektörü ciddi şekilde etkiledi. Bu durum ihracat, üretim ve
istihdamda yüzde 15 ila 20 arasında değişen kayıplara yol açarken karlılık ve sermaye kayıpları ise çok daha yüksek seviyelere ulaştı. 2023 yılında 19,2 milyar dolarlık ihracat gerçekleştiren hazır giyim sektörü, 2024 yılını 18 milyar dolarla kapatmayı öngörüyor. Tekstil tarafındaki sektör ihracatının ise 11 milyar seviyelerinde gerçekleşeceği düşünülüyor.

İstihdam ise Kasım ayında bir önceki aya kıyasla hazır giyim tarafında 8 bin 834 kişi azalışla 590 bin 881’e, tekstil ise 12 bin 531 kişi azalışla toplamda 976 bin 289 kişiye geriledi. Bir önceki yıla kıyasla hazır giyimde 62 bin 589 kişi, tekstil ile birlikte 86 bin 739 kişi düşüş yaşandı. Tekstil ve hazır giyim sektörü bu dönemde genel ihracat içinde yüzde 14,1’lik paya sahip olan otomotiv endüstrisi ve yüzde 11,8’lik paya sahip olan kimyevi maddeler sektörünün ardından üçüncü sektör konumunu korudu.

ORTA DOĞU’DAKİ SAVAŞ, TÜRKİYE’NİN HIZLI TEDARİK AVANTAJINI ÖNE ÇIKARIYOR

Son iki yıldır küresel tedarik zincirinde yaşanan aksaklıkların Türkiye için önemli fırsatlar sunduğunu aktaran Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği Başkanı Ramazan Kaya, “Özellikle Orta Doğu’daki savaş nedeniyle Asya’dan Avrupa’ya yapılan sevkiyatların süresinin uzaması, Türkiye’nin hızlı ve güvenli tedarik avantajını daha belirgin hale getiriyor. Ancak ülkemizdeki maliyetlerin rekabet ettiğimiz ülkelerle karşılaştırıldığında çok yüksek seviyelerde olması, bu avantajımızı tam anlamıyla değerlendirmemizi engelliyor. Çünkü Avrupa’daki büyük alım grupları, tedarik risklerine rağmen ithalatlarının büyük bir kısmını Vietnam, Kamboçya ve Bangladeş gibi düşük maliyetli ülkelerden yapmayı sürdürüyor” diyor.

TGSD olarak bu dönemde maliyet düşürücü programlar ile orta-uzun vadeli finansal destek ve kurun enflasyon derecesinde artması yönünde taleplerinin bulunduğunu ekleyen Kaya, bu destekler sağlandığında 2025 yılında sektörün yeniden istikrar kazanabileceğini ve 2024’e benzer bir tablonun yakalanabileceğini aktardı. Aksi takdirde 2025 yılında yüzde 5 daralmanın daha bizleri bekleyebileceğini ekledi.

“KAYIPLARI TELAFİ EDİP SÜRDÜRÜLEBİLİR ÜRETİME ODAKLANMALIYIZ”

İhracatın yaklaşık yüzde 60’ının AB ülkelerine yapılmasına rağmen bu pazarda yüzde 7-8 oranında kaybın olduğuna da değinen Kaya, bu süreçte öncelikli hedeflerinin bu kayıpları telafi etmek ve sürdürülebilir üretimi odaklarına alarak ürün, pazar ve marka çeşitliliğini sağlamak olduğundan bahsediyor. Böylece özellikle AB ve ABD pazarlarındaki rekabet gücünü artırarak global pazarlardaki güçlü marka algısını pekiştirebileceklerine değiniyor.

Zor geçen 2024 yılında küresel ölçekte yaşanan talep daralmasına rağmen, Türkiye en önemli ihracat pazarlarından ABD ve AB’deki payını korumayı başardı. Büyümesi ön görülen pazarlarda ABD ilk sıralardaki yerini aldı. ABD’nin tekstil ithalatında Türkiye’nin payı yüzde 1,6 seviyelerinden yüzde 2,9’a kadar yükseldi. Son 10 yılda Türk tekstil sektörü olarak ABD’nin ithalatındaki sıralama 11’inci sıradan 7’nci sıraya kadar yükseldi. Ocak-Kasım döneminde ise en fazla ihracat 2,6 milyar dolar ile Almanya’ya yapılırken, Almanya’yı 1,8 milyar dolar ile Hollanda ve 1,7 milyar dolar ile İspanya takip etti.

Devamı Z Raporu Dergisi Ocak 2025 sayısında…