İş adamı, işini bilen kişidir. Fırtınalı havada rotayı şaşırmadan yol alabilen, icap ederse gemisini limana yanaştırabilendir. Sürpriz şekilde baş gösteren zorluklar karşısında iş dünyası ayakta kalabilmek için büyük uğraş verir. Sermayedarı, üst düzey yöneticisi ve diğer insan kaynaklarıyla ayakta kalmaya çalışır şirketler.
Küresel ekonomideki ani inişler ve çıkışlar, iş adamını stratejik kararlar almaya zorlar. Geleceği görmeye ve olup bitenleri anlamaya çalışan iş dünyasının fazlaca merak ettikleri konu ise hiç şüphesiz ülke yönetiminin performansıdır. Seçimle iş başına gelen siyasi kadroların ekonomi programları her zaman iş dünyasının merceğinde olur. Siyasetçinin ekonomiyi hangi kadrolarla ve nasıl bir anlayışla yöneteceği gibi sorulara cevap arayanların başında da iş adamları gelir.
Her dönem ayakta kalabilen, başarı grafiği sürekli yukarıyı gösteren şirketler; siyasete angaje olmadan önüne bakanlardır. İş planları ve gelecek stratejileri belirlenirken bulunduğu ülkenin ekonomisinden bağımsız davranma lüksü de yoktur kimsenin. Karar vericinin kim olduğu önemlidir. Dünyanın neresinde iş yaparsan yap genel geçer kurallar üç aşağı beş yukarı böyledir.
Şimdi asıl konuya gelelim. Türkiye’nin bu yıl yapacağı seçim çok önemli. Seçim sandığının vatandaşın önüne konulacağı tarih kesin gibi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkça işaret ettiği 14 Mayıs 2023’te Türkiye, sandık başına gidecek ve 5 yıl ülkeyi yönetecek Cumhurbaşkanı ile parlamento üyelerini seçecek. Kovid-19 salgını ve Rusya’nın Ukrayna işgalinin küresel ekonomiyi sarstığı bir ortamda Türkiye’nin ortaya koyduğu çabanın yansımalarını üç ay sonra göreceğiz. Sandıktan nasıl bir sonuç çıkacağını herkes merak ediyor ama iş dünyası daha çok merak ediyor. Türkiye’yi bölgesel merkez olarak seçen yabancı yatırımcılar da dikkat kesilmiş durumda.
Devamı Z Raporu Şubat 2023 sayısında…