Türkiye 6 Şubat’ta büyük bir yıkıma neden olan asrın felaketini yaşadı. Maliyeti 100 milyar doların çok üzerinde olan bu yükün altından kalmak için bir dizi önlem alındı. Ancak şimdiye kadar atılan adımlar ve alınan kararlar büyük yıkımın maliyetini karşılamaktan uzak. Deprem yükünün, kamu maliyesini sarsmaması için el birliği ile bu yüke omuz vermek gerekir. En zengin mükellefinden, gönlü zengin dar gelirliye varıncaya kadar kimin elinden ne gelirse az-çok demeden yardımlar sürdürülmeli. Devletin borçlanarak altından kalkmaya çalıştığı deprem yükünün, büyük bir açığa dönüşmemesi için özel sektördeki varlıklı aileler, elini taşın altına koymakla yetinmemeli.
Depremin Türkiye ekonomisine maliyeti şimdilik 104 milyar dolar olarak hesaplansa da, gerçek faturanın bu rakamın çok üzerinde olduğu bir gerçek. 11 ili derinden sarsan Kahramanmaraş merkezli 7,6 ve 7,5 büyüklüğündeki depremlerden 14 milyon vatandaşımız doğrudan etkilendi. 50 binden fazla kişi hayatını kaybetti ve 107 bin kişi yaralandı. Yaklaşık 800 vatandaşımız ampute edildi.
Depremin vurduğu 11 ildeki 872 bin bağımsız bölümün olduğu 311 bin bina kullanılamaz hale geldi. İş yerleri, fabrikalar ve tarım alanları büyük zarar gördü. Depremin yaralarını sarmak için milletçe verdiğimiz büyük çabayla acil olan ihtiyaçlar karşılandı. Yüz binlerce depremzede çadırlardan alınarak konteyner kentlere yerleştirildi. Asıl büyük maliyet kalıcı konutların inşasıyla ortaya çıkacak. Bölgede hayatın normale dönmesi için yoğun gayret var. Enkazın tamamı kaldırdı, deprem riski olmayan alanlarda kalıcı konutların inşasına başlandı. Hükümet, 319 bin konutun yapımını bir yılda tamamlayıp hak sahiplerine teslim etmek istiyor. Toplamda ise deprem bölgesinde 650 bin yeni konut inşa edilecek. Bu yıl tamamlananlar Ekim Kasım aylarında teslim edilme hedefi var.
Devamı Z Raporu Eylül 2023 sayısında…