Türk işadamı Polonya’da birlikte iş yaptığı Kırgız işadamının evine konuk olur. Aile Türkçe’yi bilmiyordur ne var ki çocukları onlar gibi değildir. Adeta su gibi İstanbul Türkçesi ile konuşuyorlardır. Türk işadamı şahit olduğu bu olay karşısında hayrete düşer. Çocuğun nasıl olur da Türkçe’yi bu kadar akıcı konuşabildiğini ailesine sorar. Aldığı cevap oldukça ilginçtir. Kırgız çocuk Türkiye’deki meşhur bir dizi filmin 250 bölümünü internetten izleyerek adeta ezberlemiş, Türkçe’yi de bu yolla öğrenmiştir. Bu yaşanmış örnek, Türk dizilerinin küresel etkilerinden güzel bir örneğe işaret ediyor. Güvenlik bilimleri uzmanı Yrd. Doç. Dr. Necati Anaz, “Kosova’da Polat Alemdar resmi olan t-shirtle sokakta dolaşan çocuklar görmek tesadüf değil” sözüyle örneğimizi bir başka boyuta taşıyor. Türk dizi ve sinema sektörü son yıllarda yurt içi ve dışında hızlı bir yükseliş içinde.
Sernur Yassıkaya
Sinema filmlerimiz önemli uluslararası festivallerden ödülle dönerken, Türk dizileri de dünyanın pek çok köşesinde reyting rekorları kırıyor, milyonları ekran başına kilitliyor. 2000’li yılların başında Türk Cumhuriyetlerinde başlayan ve hızla Ortadoğu ülkelerine yayılan oradan Balkanlar’a ve nihayetinde Latin Amerika’ya sıçrayan Türk dizileri fenomeni, 2015 itibariyle 250 milyon dolarlık ihracat hacmine ulaşmış durumda. 2016’da bu hacmin 300 milyon dolara ulaşması bekleniyor. 2023 hedefi ise 1 milyar dolar. Türkiye bugün dünyada ABD’den sonra en fazla dizi ihraç eden 2. ülke. Artık Meksika, Brezilya, İngiliz ya da Hindistan filmlerinin esamesi okunmuyor, yeni küresel fenomen Türk dizileri.
Devamı Derin Ekonomi Dergisi Şubat sayısında…