MODA DEVLERiNDEN TESETTÜRE GiZLi KREASYON

Muhafazakâr moda olarak da adlandırılan tesettür giyim sektörü, gerileme gösteren ana akım moda sektörünün aksine büyüyor. Bu hızlı büyüme dünyaca ünlü giyim markalarının da iştahını kabartmış durumda. Chanel, Armani, Dolce&Gabbana, DKNY, Tommy Hilfiger gibi dünyaca ünlü küresel markalar, 2019’da 484 milyar dolara ulaşması beklenen pastadan pay alma peşinde.

Ebru Çolak

shutterstock_353311973Tesettür moda sektörü özellikle Afrika, Ortadoğu ve Asya ülkelerinde yaşayan Müslümanlar için yerel markaların yanı sıra küresel ölçekli markaların da dikkatini çekiyor. Bu bölgelerdeki ciddi talep göz önüne alındığında Uzakdoğu ve Avrupa’da da sektörün önemli bir potansiyel taşıdığını söylemek mümkün. Zira Müslümanların yoğun olarak yaşadığı bölge ve kültürlerden yoğun
talep alan sektör, dünya çapındaki yatırımcıların da dikkatini çekiyor. Öyle ki geçtiğimiz aylarda “Ortadoğu beni büyülüyor” açıklamasıyla abaya ve başörtüsü içeren hazır giyim koleksiyonu tasarlayan İtalyan moda devi Dolce&Gabbana, ilk koleksiyonunu Ekim ayında Birleşik Arap Emirlikleri’nde sunacak. Müslüman nüfusun genç ve gittikçe büyüyen bir demografik yapıya sahip
olmasının tasarımcıların bu pazara yönelmesinde etkili olduğunu söyleyen uzmanlar, pazardaki ihtiyacın sadece Müslüman üreticilerin değil birçok uluslararası markanın dikkatini çektiğini söylüyor.
KÜRESEL MARKAYA İHTİYACIMIZ VAR
Yabancı markaların muhafazakâr giyim sektörünü yeni bir pazar olarak gördüklerini söyleyen Sefamerve Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Okur, pazarın büyümeye başlamasının doğal
olarak Chanel, Armani, Dolce&Gabbana, DKNY, Tommy Hilfiger gibi dünyaca ünlü küresel markaların iştahını kabarttığını söylüyor. Sektörün büyümeye devam edeceğini söyleyen Okur, “Muhafazakâr giyim bugün, gelişmeye başlamış ve küresel ölçekte markaların dikkatini çekebilen bir sektör. Thomson Reuters, 2012 yılında Müslüman tüketicilerin 224 milyar dolar harcama yaptığını, 2013 yılında bu rakamın 266 milyar dolara ulaştığını ve kıyafet harcamalarının 2019’da 484 milyar dolara ulaşmasının beklendiğini
ifade ediyor. Artık Afrika, Ortadoğu ve Asya ülkelerinde yaşayan Müslümanlar yerli markaların dışında büyük firmaların da hedefinde. Bu listeye ciddi bir talebin olduğu Uzak Doğu’yu ve Avrupa’yı da eklemek mümkün. Çünkü sadece Almanya, İngiltere ve Fransa’da yaşayan Müslümanların toplam harcamalarının 25 milyar doların üzerinde olduğunu görüyoruz. Muhafazakar giyim sektörüne yönelik online satış yapan  yeni şirketler de bu pazara girmeye başladı. Bu da gösteriyor ki, sektör büyümeye devam edecek. Burada değinmemiz gereken bir başka nokta ise Türkiye, diğer Müslüman ülkeler içinde muhafazakar giyim sektöründe idol bir ülke. Bu konuda dünyada daha çok söz sahibi olması gerekiyor ancak bunun için küresel bir markaya ihtiyacımız var. Böyle küresel bir markaya sahip olursak muhafazakâr giyim sektörünün gelişen pazarında başrollerde biz olabiliriz. Gerekli destek sağlandığında bu pazarın önünü açabiliriz” diyor.

Devamı Derin Ekonomi Dergisi Mart Sayısında…

Dikkat çekenler...