Gelişmiş ülkelerin geçen yılki büyüme performansını saymazsak, küresel ekonominin son yıllardaki en büyük itici gücü gelişmekte olan ülkeler. 2015’teki bu şaşırtıcı durumun arından büyüme ibresi yeniden gelişmekte olan ülkelere dönmüş durumda. Fakat küresel makro görünüm raporları incelendiğinde dünyanın en büyük 20 ekonomisinin bu yıl ve önümüzdeki yıla ilişkin büyüme öngörüleri zayıf.
Bunun başlıca birkaç nedeni var. Avrupa’daki toparlanmanın yavaşlaması ve petrol ihraç eden ülkelerdeki gelir kaybı bunların başında gelir. Enerji kaynaklarına hakim olma mücadelesinin birçok coğrafyada yarattığı kaotik durum, Ukrayna kaynaklı Avrupa-Rusya çekişmesinin etkilerini de gözardı edemeyiz. Amerika Merkez Bankası Fed’in para politikalarındaki normalleşmenin yarattığı yeni küresel koşullar da büyümenin yavaş ve dengesiz olmasının altında yatan önemli bir neden. Çünkü Fed’in ne zaman faiz artışı yapacağı konusundaki belirsizlik, gelişmekte olan ülkelerin mali piyasalarında büyük çaplı gel-gitlere neden oluyor.
Dünyanında en büyük ikinci gayrisafi hasılayı üreten Çin, ABD kaynaklı bu dalgalanmanın farkına varmış olmalı ki konuyu G20 zirvesine taşıyor. Çin, dönem başkanlığını yürüttüğü G20’nin liderler zirvesinde bu konuyu masada tutacağını duyurdu. Çin hükümeti, 15 Ağustos itibariyle bütün hazırlıklarını tamamladığını duyurduğu zirvenin konu başlıklarını sayarken Fed politikalarının finans piyasalarında neden olduğu belirsizlik sıkıntısının altını güçlü bir vurguyla çizdi. G20 Hangzhou Zirvesi’nin küresel ekonomi ve uluslararası finans piyasasındaki riskler ile küresel büyüme ve finans piyasalarında istikrara ilişkin ortak hareketlere odaklanacağı kesin.
G20 toplantıları Şangay’a bir saat mesafede bulunan Hangzhou Gölü’nün kıyısına konumlanmış oteller bölgesinde düzenleniyor. Haziran ayının son haftasında G20 Enerji Bakanları Toplantısına katılan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak’a ben de gazeteci olarak eşlik etme fırsatı buldum. 4-5 Eylül tarihli Liderler Zirvesi de burada yapılacak. Böyle büyük bir zirveden dışa açık ve istikrarlı bir finans sisteminin geliştirilmesi, makro ve ihtiyatlı politik çerçevenin kurulması konusunda adımlar atılması da bekleniyor.
Devamı Derin Ekonomi Eylül 2016 sayısında …