Her bir yıla başlarken, umutlar, heyecanlar tazelenir, yeşerir, giden yılın ardından yeni yılda iyi ve olumlu gelişmeler göstergeler ümit edilir. Siyasi açıdan 7 Haziran ve 1 Kasım 2015 tarihlerinde iki ağır genel seçim yaptıktan sonra, güçlü tek parti hükümeti ile siyasi istikrar ortamını yeniden yakalamış olmanın moral ve ümidiyle 2015’i bitirmeye hazırlanırken, bölücü terör ve DEAŞ terörünün canlı bomba eylemleri yanında, hava sahamızı ihlal eden bir Rus uçağının düşürülmesinin Türkiye – Rusya ilişkilerinde siyasi ve ekonomik alanlarda yol açtığı kriz durumu can yakan sorunlarımızdı. Ayrıca ekonomik alanda 2015’in tamamında yüzde 6,1 gibi, 2015’in son çeyreğinde ise yüzde 7,4 gibi yüksek oranlı bir ekonomik büyüme ve 1 Dolar = 2,80 ile 2,95 arasında dalgalanan bir döviz kuru ile 2016 yılına daha iyi olacak umuduyla girmiştik.
2016 yılının ilk iki ayında petrol fiyatlarının varili 28 dolara kadar düşmesi ve 40 dolar civarında dengelenmesi, yüzde 4,5 oranındaki 1. ve 2. Çeyrek büyüme verileri, 2016 yılının tamamı için de, ümit verici bir ilk yarı yılı performansı göstermişti. Bölücü terörle ve DEAŞ’le mücadelede de önemli başarılar elde edilmiş, Güneydoğu’da kırsalda ve şehirlerde teröristlere güvenlik güçlerimiz ağır kayıplar verdirmiş ve şehirlerimizi hendeklerden, çukurlardan başarıyla temizlemişlerdi.
Bununla beraber, 23 Haziran’da İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden ayrılması anlamına gelen kılpayı Brexit oylama sonucu, başta Avrupa kıtası genelinde aşırı sağın yükselişi, ırkçılık, yabancı ve İslam düşmanlığı ile ekonomik belirsizlik etkilerini ortaya çıkarmıştı. Diğer taraftan, yurtiçinde ise yine Haziran ayı sonunda İstanbul Havalimanı’ndaki canlı bomba saldırısı, ekonomik ve toplumsal alanda sarsıcı etkiler yapmaya başlamıştı. Ardından 9 günlük Ramazan Bayramı tatilinin getirdiği rehavet ortamı, Bayram tatilinden dönüşten yalnızca 4 gün sonra 15 Temmuz Cuma akşamı Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içindeki FETÖ örgütü mensuplarınca girişilen, ama halkımızın kahramanca direnişi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan ile hükümetin dik duruşu sonucunda başarıyla püskürtülen kanlı darbe girişimi ülkemizi ve ekonomimizi derinden sarstı. 15 Temmuz öncesi ve sonrasında toplamda bir ay boyunca neredeyse üretim, satışlar, yatırımlar, turizm girişleri vs. durma noktasına gelmişti. 15 Temmuz’dan sonraki 2 hafta içinde mali piyasalarda döviz kuru ve faiz hızla yükselirken, borsa dip yapmıştı. Ayrıca darbecilerin yapamadığını ekonomik cephede ülkemize darbe vurmak için kredi derecelendirme kuruluşları hemen harekete geçirilmiş ve Standart’s and Poors yatırım yapılabilir seviyesindeki ülke notumuzu bir basamak aşağıya indirmişti.
Devamı Derin Ekonomi Ocak 2017 sayısında …