ABD’yi yeniden büyük yapma iddiası ile başa gelen Trump, altyapı yatırımlarına ağırlık vereceğini açıklamasının ardından, gözler dünyanın en büyük emtia üreticisi ülkelerine çevrildi. Dünyada emtianın en önemli alıcısı olan ABD, petrol ve doğalgazda en büyük; alüminyum, çelik, bakır gibi emtialarda ise önde gelen alıcılar arasında
Kadriye N. Teker
20 Ocak’ta görevi devralan Donald Trump ekonomik anlamda, seçim sürecinde vaat ettikleri çerçevesinde göreve hızlı bir başlangıç yaptı. Tüm dünyada merakla beklenen ve her kesimi derinden etkileyecek ABD ekonomi politikalarının seyrinde, Trump yönetiminin kaynak ülkelerine yönelik tavrı büyük öneme sahip olacak. Çin, Rusya, Brezilya, Meksika ve petrol üreten ülkeler başta olmak üzere hammadde arzında önde gelen ülkelerin, ABD ekonomi politikalarından nasıl etkileneceği en merak edilen konulardan biri. Trump etkisi belirli emtialarda ortaya çıkmaya başladı bile. ABD’nin Çin, Brezilya ve Hindistan gibi kaynak ülkelerden ithalatını arttırması, bu ülkelerin aradığı büyüme ivmesini sağlayabilir. Bununla beraber Trump’ın aynı zamanda korumacı politikaları savunması, kaynak ülkelerini bekleyen gelecek konusunda belirsizlik yaratıyor.
Başkanlık töreninde Trump’ın ABD ile ticarette anlaşmaları ihlâl eden ve Amerikan işçilerinin mağduriyetine neden olan ülkelerle ticari anlaşmalara karşı sıkı önlemler alacağı açıklaması beklenen bir gelişmeydi. Trump’un uzunca bir süredir söylem düzeyinde gündeme getirdiği korumacı politikalarının pratiğe geçirilme aşamasına gelinmesi ve bunun ilk ifadesi olarak Kuzey Amerika Serbest Ticaret Anlaşması’nı (NAFTA) gözden geçireceğini açıklaması da sürpriz olmadı. Ancak Trump’ın ABD’nin en önemli kaynak ülkelerinden biri olan Meksika ile ticarette yüzde 25 vergi önerisi ile örülecek duvar maliyetinin karşılanacağını açıklaması, ABD’nde yeni bir korumacılık döneminin başlangıcının ilanı olarak kabul edilmeye başlandı. Öyle ki ABD dünyada emtianın en önemli müşterilerinin başında geliyor. Petrol ve doğalgazda en büyük tüketici olan ülke, alüminyum, çelik, bakır gibi emtialarda da önde gelen tüketiciler içerisinde. Bu nedenle ABD’nin emtia piyasasına yönelik hamleleri, kaynak ülkelerini ciddi anlamda etkileyecek.
İLK MÜCADELE ÇELİK SEKTÖRÜNDE BAŞLADI
Ekim ayında Trump’ın rakibi Clinton, “Trump Amerika’yı yeniden büyük yapmak istiyorsa, altyapı projeleri için Amerikan çeliği satın alarak başlamalı” şeklinde tweet’i çok konuşulmuştu. Geçen yıllarda Çin’in elindeki çelik stokunu dünyaya satması ve Suudi Arabistan’ın petrol üretimini kısmaması; bu iki üründe fiyatları bir hayli aşağıya çekmişti. Hatta çelik fiyatları son 10 yılın en düşük seviyesine gerilemişti. Fiyatın en düşük seviyeye düşmesine rağmen Çin, büyümesini durdurmamak için çok ucuz fiyattan çelik ihraç ederken, bu durum çelik piyasasında korumacılığın da önünü açtı.
Devamı Derin Ekonomi Dergisi Mart 2017 sayısında…..