Referandum sonuçları alındı. Türkiye Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemine geçti. Bundan sonra başarı yeni sistemi iyi işletebilmekte. Eğer bu yapılırsa Türkiye’nin büyüme potansiyeli yükselecektir. Ancak bunun sağlanabilmesi için ön şart siyasi ve iktisadi istikrarın muhafaza edilmesidir. Önce referandum sonuçlarına bakalım. Referandumda küçük bir farkla “evet” sonucu alındı. Kamuoyunun kararının evet yönünde olacağı, referendum öncesinde yapılan araştırmalarda ortaya gözüküyordu. Araştırmalar, yüzde 51 ile 58 arasında değişen oranlarda evet sonucuna işaret ediyorlardı. Sonucun yüzde 51,4 – 48,6 gibi küçük bir farkla alınması Türkiye’de demokrasinin olgunlaştığının göstergesi olarak kabul edilir. Yakın zamanda değişik ülkelerde yakın zamanda elde edilen bazı seçim ve referandum sonuçları bu görüşü destekliyor:
Birleşik Krallık Brexit referandumu (2016): %51.9 – %48.1
İsviçre göç referandumu (2014): %50.3 – %49.7
Danimarka AB referandumu (2015): %53.1 – %46.9
Avusturya Cumhurbaşkanlığı seçimi (2016): %53.3 – %46.7
İtalya anayasa referandumu (2016): %59.1 – %41.9
Polonya Cumhurbaşkanlığı seçimi (2015): %53.3 – %46.7 B
unlar arasında, İtalya hariç tümünde sonuçlar birbirlerine oldukça yakın çıktı. Türkiye’deki sonuçlardan ise her iki tarafın da memnun olmadığı belli. Evet taraftarları sonucun daha yüksek bir oranla alacağını düşünmekteydiler. Hayır taraftarları ise sonuçlara itiraz ediyorlar. Oysa yapılması gereken ileriye bakmak ve ekonomiye yoğunlaşmak. Piyasalar referandum sonuçlarını olumlu karşıladı. Borsada geçen hafta yükseliş devam etti. Kurlar ise hareketli olmakla birlikte bir miktar gevşedi. Ancak piyasa, son dönemde işsizliğin yükseldiği, büyüme ve bütçenin baskı altında olduğu, enflasyonun yine kritik değerlere ulaştığını da gözlemliyor. Önümüzde kısa dönemde yapılması gereken şeyler açık. Öncelikle ekonomimizin en önemli çıpası olan bütçenin sağlam devam etmesi gerekiyor. Ocak ve Şubat ayları dalgalı seyretmekle birlikte toplamda ilk iki ayı toplamda olumlu görüyoruz. Bütçe ilk iki ayda 4,7 milyar liralık fazla verdi. Önceki yılın ilk iki ayında bu rakam 6,6 milyar lira idi. Faiz dışı fazla da hem bu yılın hem de geçen senenin ilk iki ayında 16,3 milyar TL olarak gerçekleşti. Bütçe açısından Mart ayı ve ikinci çeyrek rakamlarını gözlemciler yakından izleyecek.
Devamı Derin Ekonomi Mayıs 2017 sayısında …