016’nın Nisan ayında kabinedeki görevinden politik bir hareket oluşturmak için istifa ettiğinde kazanması imkansız gibi görünen Emmanuel Macron’un 7 Mayıs Pazar günü Marine Le Pen’in 40’tan fazla puanla geçerek yenmesi sürpriz değildi. Beklendiği gibi bu zafer Avrupa genelinde Avrupa yanlısı tarafa Avrupa entegrasyon projesinin ıslah edilebileceğini ve kalıcı olacağını gösterdi.
Neden bu kadar optimistsin diye sorabilirsiniz. Temel olarak Macron sadece amacı politik sistemi sarsmak olan aşırı sağ, AB karşıtı ve ötekileştirmeyi seven bir adayı yenmedi; Aslında Macron’un zaferi kendi başına politik sistemi sarsan sembolik bir durum. Le Pen’den daha merkezci olsa da meteor gibi yükselişi Sosyalist Partiyi tamamen gözden düşürdü ve Fransa politikasında merkez diğer politik partiler için de sorun yaratıyor. Başka bir deyişle Fransız seçmenlerin büyük bir çoğunluğu 23 Nisan’da cumhurbaşkanlığı seçimlerinin birinci turunda Emmanuel Macron, Marine Le Pen veya Jean-Luc Melenchon gibi ana akım olmayan adaylara ve partilerine veya hareketlerine oy verdi. Macron ile diğer ikisi arasındaki fark sistem karşıtı olmaması ve AB yanlısı liberal politik bir projenin kurallarını sağ ve sol arasında daha merkez bir hale getirecek şekilde reform edebileceğine inanıyor olması. Başbakanı sağdan seçmesi ve hükümet için hem sağ hem sol hem de sivil toplum temsilcilerinden cinsiyet dengesine sahip profesyonel politikacılar seçmesi Macron’un içerden-reform anlayışının bir göstergesi.
Devamı Derin Ekonomi Dergisi Haziran 2017 sayısında….