2017, küresel ekonomi için birçok açıdan zıtlıklarla geçen bir yıl oldu. Gittikçe dibe vuran Somali ve Zimbabwe gibi mütemadiyen yoksul ülkeleri bir kenara bırakırsak, 2017 nihayet geniş tabanlı küresel büyümeye tanıklık etti. Daha da önemlisi, büyüme gelişmiş ülkeler arasında oldukça senkronize bir şekilde gerçekleşti. Öyle ki ABD, Batı Avrupa ve endüstriyel Asya, 2017’de güçlü bir büyüme kaydetti. 2007-2008 yıllarında ABD’deki yüksek faizlerin küresel durgunluğa neden olması ve yıllarca süren durgun bir büyümeden 10 yıl sonra, 2017’de büyüme kritik eşiği atladı. Küresel ekonomik büyümenin son standartlara göre çok güçlü bir performans olarak görülen yüzde 4’ü aşması bekleniyor. Öte yandan, ABD, Avrupa ve diğer ülke borsaları tarihin en yüksek seviyelerinde seyrediyor. ABD’deki yüzde 3 faiz artışına rağmen, faiz oranları şimdiye kadarki en düşük seviyeler civarında seyretmeye devam ediyor. Buna bağlı olarak, teknoloji şirketlerinin kazançları önemli ölçüde artıyor. Bu arada, Asya’nın iki devi olan Çin ve Japonya ekonomisi de ilerleme kaydetti. Öyle ki, Japonya Başbakanı Shinzo Abe’nin ekonomi politikası Abenomics uzun süredir zorda olan Japon ekonomisini en azından geçici olarak rahatlattı. Şaşırtıcı bir şekilde, kaydedilen büyümeye rağmen gelişmiş ülkelerdeki enflasyon hâlâ düşük seviyelerde. Görünen o ki teknoloji, artan verimliliğin önündeki engelleri yıkarak fiyatları aşağı çekiyor. Nitekim yüksek büyüme ve düşük enflasyon aslında ekonominin en ideal durumunu göstermektedir.
2017’de gelişmiş ülkeler iyi bir yıl geçirirken, İslam dünyası hem ekonomik hem de siyasi açıdan oldukça perişan bir yıl geçirdi. Nitekim Malezya, Endonezya ve belki de Türkiye gibi GSYİH’si yüzde 5’in üzerinde büyüyen birkaç istisna dışında, Suudi Arabistan ve Körfez Arap İşbirliği Konseyi ülkeleri gibi geleneksel güç merkezleri oldukça sıkıntılı bir yıl geçirdiler. IMF istatistiklerine göre, içlerinden bazıları petrol fiyatlarını varil başına 60 dolar civarında sabitlemesine rağmen, bu ülkeler reel GSYİH’de neredeyse hiç büyüme kaydedemedi
Devamı Derin Ekonomi Dergisi Şubat 2018 sayısında….