Aşkın Baysal
Beş yıl önce, dünyanın en büyük pazarlama iletişimi ve yaratıcılık festivali Cannes Lions’a katıldığımızda, ilham verici bir sergiyi gezme şansımız olmuştu. ‘Game Changers’ (serbest bir çeviriyle ‘Oyunun Kuralını Değiştirenler’) başlığını taşıyan bu multimedya sergide, pazarlama iletişimi veya popüler deyişle reklam tarihinin akışını değiştiren, dönüm noktası niteliğindeki işlere yer veriliyordu.
Festivalin 60. yılı şerefine düzenlenen sergide, Avis’in ‘Biz İki numarayız. O yüzden daha çok çalışıyoruz’ ilanından kült Alka Seltzer reklamına, Lyndon Johnson’a başkanlık seçimi kazandıran ‘Papatya’ spotundan Birleşik Krallık’ta Demir Lady devrini başlatan ‘Labour isn’t working’ ilanına, televizyonda yalnızca bir kere gösterildiği halde Apple efsanesini doğuran ‘1984’ reklamından Cadbury’nin insanda bateri çalma isteği uyandıran Goril filmine, BMW’nin The Hire serisinden Burger King’in ‘İtaatkar Tavuk’una kadar, reklam dünyasında oyunun kurallarını değiştiren birçok büyük iş, yarattıkları dönüştürücü etkinin anlatıldığı metinler eşliğinde katılımcıların dikkatine sunuluyordu.
En büyük sürpriz ise, serginin hemen girişinde yer alan ve bütün bu evrim sürecini iki kare ile özetleyen hareketli raket billboard idi. Serginin bir nevi tanıtım materyali mahiyetindeki billboard’da, Bill Bernbach imzası taşıyan ve reklamcılık tarihinde yaratıcılık devriminin başlangıç noktası kabul edilen Volkswagen Beetle’ın ‘Think Small’ ilanı ile ekstrem sporcu Felix Baumgartner’ın Red Bull sponsorluğunda stratosferden yaptığı 34 km’lik rekor atlayışa ait bir kare peş peşe gösteriliyordu. Böylece yaratıcı reklamcılığın big bang’i ile o gün itibariyle vardığı nihai nokta, enfes bir enstelasyonla bir arada sergilenmiş oluyordu.
ATMOSFER DIŞINA ÇIKMA ZAMANI
Evet, pazarlama iletişimi faaliyetleri stratosfere kadar çıktı ama geçtiğimiz aya kadar dünya atmosferinin dışına taşmadı. Geçtiğimiz ay ise, sadece insanlık tarihi açısından değil, pazarlama iletişimi tarihi açısından da yeni bir eşik aşıldı, reklamcılık atmosferin dışına çıkıp uzaya çıktı. Bu tarihi başarının altında, Tesla ve SpaceX’in, başka bir deyişle ikon girişimci Elon Musk’ın imzası var.
SpaceX, yıllardır süren hazırlıkların ardından 6 Şubat 2018 günü Falcon Heavy roketini Florida’daki Kennedy Uzay Merkezi’nden uzaya fırlattı. Elon Musk’ın Mars’a gitme ve insanlığı gezegenler arası bir tür yapma hedefinin kritik merhalelerinden biri olan bu girişim, SpaceX tarafından yürütülen çok kullanımlık roket geliştirme çalışmalarının son neticesi. Uzaya çıkma maliyetini asgari düzeye indirme hedefiyle hareket eden Musk ve ekibi, bu maliyetin en önemli kalemi konumundaki roket teknolojisi üzerinde çalışıyor. Uzay çalışmalarında bugüne kadar geliştirilen roketler bir kere kullanıldıktan sonra ömrünü tamamlıyor, bu durum ise maliyetleri astronomik boyutlara çıkarıyordu.
Devamı Derin Ekonomi Dergisi Mart 2018 sayısında…
