İtalya parlamentosunun eski Başbakan Aldo Moro’nun 1978’de kaçırılarak suikasta kurban edilmesi üzerine çalışan komisyonu 40 yıl önce meydana gelen olayın ana hatlarını henüz Aralık 2017’de belirledi. Komisyona göre, suikastın sebeplerini Soğuk Savaş ortamı, İtalya’nın karmaşık siyasi durumu, terörizm, derin devlet, ulusal ve uluslararası istihbarat kuruluşları, NATO ve komünist kesimler, realpolitik ve İtalya’nın sınırlı egemenliği arasındaki ilişkiler oluşturuyor. 16 Mart 1978’de İtalya parlamentosu ilk kez İtalyan Komünist Partisi’nin (PCI) dış desteği ile hükümeti kurmak zorunda kaldı. Bu, Hristiyan Demokrat Parti (DC) lideri Aldo Moro ve PCI Genel Sekreteri Enrico Berlinguer’in Washington ve Moskova arasındaki ideolojik çatışmanın ortasında İtalya’ya milli menfaat sağlayacağını düşündüğü sözde tarihi anlaşmaya (compromesso storico) varan ilk adımdı. İtalya bir NATO üyesi olsa da, parlamentosunda Batı’daki en güçlü komünist partiyi, kısacası bir “düşmanı” barındırıyordu. Dolayısıyla İtalyan ordusu sürekli olarak “düşmanın” varlığı karşısında NATO’ya veya İtalyan parlamentosuna sadakati konusunda denetleniyordu. İtalya’yı “mağlup ülke” konumuna düşüren 1947 Paris Barış Anlaşması’nın 16. maddesi, ülkenin bağımsız bir ekonomi, dış ve güvenlik politikalarına sahip olmaması şartını getirdi. Nitekim İkinci Dünya Savaşı’nın kazananları olan ABD, İngiltere ve Fransa bu yönde talimat vermişlerdi.
İtalya’nın son 60 yıllık tarihi, egemenlik kısıtlamalarından kurtulma ve milli menfaatlere yer açma uğruna sürekli bir çaba ile dolu oldu. Milli çıkarlar konusunda Washington, Londra ve Paris, sadece farklı politik ağırlıklarından dolayı değil, aynı zamanda özellikle İtalya’nın Akdeniz havzasındaki politikasına dair farklı “tehlike” ve “çıkar” algıları nedeniyle farklı roller oynadı. Dolayısıyla bu sadece başa çıkılması zor bir durum değil, neredeyse kör bir gözle mayın tarlasını geçmek gibiydi.
Devamı Derin Ekonomi Mayıs 2018 sayısında …