GELECEĞİ ŞEKİLLENDİRECEK 5 MADEN

Yüksek teknoloji, sıra dışı maden ve element gerektiriyor. Geleceğini ileri teknolojide gören ülkeler ve küresel şirketler gelecekte rağbet görecek madenlerin peşine düştü. Apple kobalt için anlaşma yapacağı üretici firma ararken, uranyumun risklerinden korunmak isteyen ülkeler nükleer santrallerinde toryum kullanmak içip projeler geliştiriyor. Çevre için enerji sorunlarına çözüm getiren, daha dayanıklı metal oluşumunu sağlayan 5 element son yıllarda yükselişe geçmiş durumda…

Mehmet Ali Doğan – Esranur Eyupoğlu

Her madenin kendine göre özel kullanım alanı, ülkeler ve sektörler için de stratejik önemi var. ABD Hükümeti kendi ekonomisi ve ulusal güvenliği için stratejik gördüğü madenlerin taslak listesini 16 Şubat 2018 tarihinde yayınladı. 35 maden ve minareli içeren listede; hafniyum, helyum, berilyum, magnezyum, germanyum, lityum, volfram, zirkonyum, alüminyum, platin grup metalleri, krom, kalay, barit, tellür, renyum, antimon, titanyum, potasyum, bizmut, vanadyum, sezyum, fluorit, galyum, grafit, indiyum, manganez, niobyum, nadir topraklar, rubidyum, skandiyum, stronsiyum, tantal, arsenik ve uranyum var. Her ülkenin ve sektörün öncelikleri farklı olmasına rağmen, yüksek teknoloji içerikli sektörlerin ihtiyaçları ise maden ve mineralleri kritik konuma getiriyor. Özellikle havacılık ve uzay, bilgisayar, elektronik, optik ve ilaç sektörlerinde kullanılan teknoloji (high-tech) metallerinin sürdürülebilir ve çevre uyumlu üretime doğru dönüşümü sağlayacak olmaları dikkat çekiyor. Sera gazı emisyonlarının azaltılmasında, enerji verimliliğinin arttırılmasında ve yenilikçi çevre teknolojilerinin gelişmesinde, ileri teknoloji metallerin kritik bir rol oynuyor.

Bununla beraber, ileri teknoloji metalleri ile ilgili olarak tedarik konusunda yüksek riskler sözkonusu. İleri teknoloji metalleri çoğunlukla yan ürün olarak üretildiğinden bunların bulunabilirliği büyük ölçüde ana ürünün bulunabilirliğine bağlı. Düşük ya da çok düşük esnekliklerinden dolayı üretim, kendini talebe göre kolaylıkla ayarlayamamakta, bu ise cep telefonlarında yaşanan aşırı üretimden dolayı 2000 yılındaki aşırı tantal talebi örneğinde olduğu gibi kriz riskini artırıyor. Bazılarında ise üretimin yüksek oranda ülke düzeyinde yoğunlaşması olduğundan, üçüncü ülkeler tarafından alınan korumacı önlemlere maruz kalınıyor. Katar’ın geçen yıl savunma sanayinde ihtiyacı olan helyumu sağlayamaması gibi. Hatırlanacağı gibi ABD, elinde bulundurduğu helyumu Katar’a karşı koz olarak kullanmıştı.

Devamı Derin Ekonomi Dergisi Mayıs 2018 sayısında…

 

Dikkat çekenler...