eoride söylenen döviz kurlarındaki artışın (ulusal paranın değer kaybı) ihraç malları fiyatlarını düşürüp rekabet avantajı sağladığı. İthalatı pahalı hale getirip dış ticaret dengesinin kurulmasına katkı sağladığıdır.
Marshall-Lerner koşuluyla (ithalatın yurt içi ve ihracatın dış talep esnekliği toplamının birden büyük olma şartı) dış dengenin sağlanacağı garantisi yoğun şekilde akademik çalışmalara konu olan bir teoridir. Konuyla ilgili literatüre bakıldığında reel döviz kurlarıyla dış ticaret ilişkisini araştıran çok sayıda çalışmaya rastlamak mümkün.
Çalışma (bilimsel makale) sonuçları kesin bir ilişki varlığını ortaya koymamakla birlikte; kur artışlarıyla ihracat ve ithalat değişkenleri arasında anlamlı bir ilişki olmadığını göstermektedir. Konuyla ilgili bir başka önemli bulgu ise kurlardaki belirsizliğin dış ticareti olumsuz etkilediği, özellikle ihracatı daha fazla etkilediği yönündedir.
Döviz kuru şokları dış ticaret açığını azaltan(2001 krizinde olduğu gibi), reel ekonomik büyümeyi negatif yapan (ekonomiyi küçülten) sonuçlara kadar gitmektedir.
**
Kur istikrarının ihracat için önemli olduğunu; yatırımı, üretimi, büyümeyi ve istihdamı teşvik ettiğini görmekteyiz.
Normalde kurlardaki artış (ulusal paranın değer kaybı) yabancı para cinsinden ihraç mal fiyatlarını daha rekabetçi bir seviyeye getirir. Fakat ihraç mal alıcıları kur ayarlamalarından dolayı fiyat pazarlığına girmekte ve kur artışı karlılıklarının bir kısmı erimektedir.
Ayrıca ihraç mallarında kullanılan ithal girdi fiyatları artacağı için üretim maliyetlerinin yükselmesi kurlardaki artışın neden olduğu fiyat avantajını alıp götürmektedir.
Derinleşen dışa bağımlılık dış ticaret dengesizliğini sürekli hale getiriyor ve ekonomiyi kırılgan pozisyona sokuyor.
Devamı Derin Ekonomi Haziran 2018 sayısında …