Türkiye , Cumhuriyet tarihinin en önemli siyasi virajlarından birini geride bıraktı. 24 Haziran seçimlerinde vatandaş, istikrarla büyümeye devam kararı verdi. Sandık başına giden yaklaşık 50 milyon seçmen, Cumhurbaşkanı Hükümet Sistemi’nin ilk seçiminde Recep Tayyip Erdoğan ismine “evet” dedi. Yüzde 88 gibi yüksek bir katılım oranıyla yapılan seçimlerde Erdoğan, geçerli oyların yüzde 52,59’unu alarak Başkanı seçildi. Türkiye ekonomisini dört kat büyütmenin, daha da önemlisi yatırım ve hizmetle oluşan refahı tabana yaymanın karşılığını aldı. Milliyetçi duygularla sandık başına gidilen seçim bölgelerinde de Erdoğan’ın oyları partisinin oylarını geçti. Bu tablo; Erdoğan’ın Türkiye genelindeki tartışmasız liderliğini gösterdi. Parti tabanlarında kısmen ayrışsa da seçmenin cumhurbaşkanlığı seçiminde Erdoğan isminde birleşmesinin özel bir anlamı var. Demokratik bir ortamda sandık başına giden milletin özgür iradesiyle ortaya çıkan sonuç, sıradan bir siyasi tablo değil. 24 Haziran seçimi Türkiye’de köklü bir devrime kapı araladı. “İstikrarla büyümeye devam” kararı veren millet, bir yandan da Türkiye’yi geleceğe taşıyacak Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne mühür bastı. AK Parti’nin seçim vaatlerinde dikkat çeken “Hizmetlerin Devamı” ve “Güçlü Türkiye” vurgusu, “orta kader” ve “müreffeh bir gelecek” tercihinde etkili oldu. Sanayi, ticaret ve finans alanlarında Türkiye’yi sırtlayan büyük kentlerde Erdoğan, rakiplerine büyük fark atarak seçimi kazandı. Yatırım, istihdam üretim, ihracat, sosyal güvenlik ve sağlık gibi yüzü topluma dönük olan konularda hizmetin çıtasını yükseltmek için yepyeni bir imkana kavuştu. Erdoğan; vizyonu ve öncülük ettiği hizmetler, partisinin de seçimlerden açık ara birinci çıkmasını sağladı. AK Parti Meclis’te tek başına çoğunluğu elde edemese de 295 milletvekili çıkardı. “Cumhur İttifakı”nın diğer ortağı olan MHP ile birlikte Meclis’te 344 sandalye elde etti. Bu tablo önümüzdeki beş yıl boyunca çok denklemli bir yasama döneminin işareti.
Devamı Derin Ekonomi Ağustos 2018 sayısında …