KÜRESEL BOLLUK ÇAĞININ SONU
Türkiye’nin ilk uluslararası ekonomi politik dergisi Derin Ekonomi’nin Kasım sayısı bu ay da dopdolu. Derginin kapak dosyası ‘Küresel bolluk çağının sonu’ başlığını taşıyor.
Küresel ekonomide son 10 yıldır süregelen bolluk çağının yerini yeni ve zor bir dönem alıyor. Ticaret savaşları, ekonomik sürtüşmeler, likidite darlığı ve varlığa dayalı risklerle çevreli yeni konjonktür, tüm dünyanın ve elbette Türkiye’nin de aralarında bulunduğu gelişmekte olan ülkelerin ana ekonomik gündemi. Parasal genişlemenin bitmesi, bu ülkeler için zorlayıcı koşullar doğurabileceği gibi, kendine has birçok fırsat ve avantajı da içinde barındırıyor.
Kasım 2018 tarihli Derin Ekonomi’nin kapağına çıkardığı, ‘Genişleme bitti, sırada ne var?: Küresel bolluk çağının sonu’ başlığını taşıyan kapsamlı dosya, içinde bulunduğumuz bu yeni ekonomik dönemi ayrıntılı bir şekilde analiz ediyor.
KÜRESEL FİNANS KRİZİNİN 10. YILI
Derin Ekonomi kapak konuları ses getirmeye devam ediyor. Derginin bu ayki kapak dosyasıyla beraber, bir hatırlatma da dikkat çekiyor. Zira küresel finansal krizin 10. yılında, dünya ekonomisinin geleceği en çok merak edilen konulardan biri…
Lehman Brothers’ın iflasıyla açığa çıkan küresel finans krizinin üzerinden tam 10 yıl geçti. An itibariyle Amerikan ekonomisi büyümeye devam ederken, analistler ciddi bir resesyon beklentisini daha sık telaffuz etmeye başladılar. Muhtemel bir krizi tetikleyecek faktörler arasında ise, en çok son dönemde artan ticari gerilimler, Trump’la ilgili siyasi riskler, Fed’in sürdürdüğü para politikası ve yüksek borçluluk seviyeleri gibi maddeler peş peşe sıralanıyor.
Trump yönetimi, hedeflerine ulaşabilmek ve optimum dengeyi sağlayabilmek için ticaret koşullarının manipüle edilmesi, ticari partnerlerin elde edebileceği kazançların yönünün değiştirilmesi ve stratejik olarak önemli endüstrilerin korunmasından oluşan üç adımlı bir strateji uygularken, gelişmekte olan ülke ekonomileri ve bu arada Türkiye ekonomisi bundan nasıl etkilenecek? Denklemin tüm boyutlarını ortaya koyan analizler, son veriler ışığında Türkiye ekonomisinin geleceğine şimdiden ışık tutuyor.
ENFLASYONLA MÜCADELEDE TOPYEKUN UZLAŞMA
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak tarafından açıklanan ve üç ay sürecek ‘Enflasyonla Topyekûn Mücadele’ kampanyasını kamu kurumları, bankalar, aralarında perakende, otomotiv, gıda, mobilya, tekstil, sağlık ve elektronik sektörlerinin dev markalarının da bulunduğu çok sayıda firma, dernek, oda, kurum ve vatandaş güçlü bir şekilde destekliyor. Enflasyonla mücadele programı kapsamında indirime giden firmaların sayısı kısa sürede binleri geçti. Kampanyanın logolarına hemen her vitrinde rastlamak mümkün.
İndirim kampanyası üç ay sürecek ancak ekonomistler ve iş dünyasının ortak görüşü, bu seferberliğin psikolojik etkisinin de çok güçlü olacağı yönünde. ‘Enflasyonla Topyekûn Mücadele’ bu nedenle şimdiden amacına ulaşmış görünüyor.
GÜÇLÜ FİKİRLER, DERİN ANALİZLER
Türkiye’den ve dünyadan seçkin kalemler, Türkiye’de ve dünyada ekonomideki gelişmelere ilişkin yorumlarını Derin Ekonomi aracılığıyla aktarmaya devam ediyor. Derginin Kasım 2018 tarihli sayısında da Doç. Dr. Ömer Bolat, Doç. Dr. Hatice Karahan, Ali Saydam, Aşkın Baysal, Doç. Dr. Kadir Tuna, Prof. Dr. Murat Yülek, İbrahim Acar, Prof. Dr. Mehmet Akif Soysal, Prof. Dr. Ahmet Ulusoy, Dr. Mamdouh G. Salameh, Robert M. Cutler, Pierre Chiartano, Dimitri Triantaphyilou ve Shuriah Niazi, gündemi incelikli analizlerle ele alıyor, ufuk açıyor.