Tarımsal kriz ve artan işsizlik, 2018’de Hindistan’ın temel ekonomik sorunları haline gelirken, ülkenin GSYİH’de Çin’i geride bırakması öngörülerine rağmen istihdam oluşturulamaması artan genç işgücü için hayal kırıklığına yol açtı. Ayrıca, 30 yıldan fazla bir süredir devam eden Keşmir sorununun çözümünde neredeyse hiçbir ilerleme kaydedilemediği gibi, çatışma ile ayrılmış vadide 2018’de önceki yıllara göre daha şiddetli olaylar yaşandı. Öte yandan, hızlı altyapı gelişimi, akıllı kentlerin gelişimi ve Temiz Hindistan Misyonu kapsamında temizlik ve hijyen alanında elde edilen başarılar, 2018’de Asya’nın en büyük demokrasisi açısından pozitif gelişmeler oldu.
Ürün fiyatlarındaki düşüş ve yetersiz tedarik mekanizması çiftçiler için büyük sıkıntılara yol açarak, hükümetin sözde çiftçi karşıtı politikalarına duyulan öfkeyi daha da artırdı. Hindistan gibi halkın neredeyse yüzde 70’inin geçinmek için doğrudan veya dolaylı olarak tarıma bağlı olduğu bir ülkede, hükümet programları hiçbir sonuç vermedi ve çiftçilerin çektiği acıları sona erdiremedi. Düşen verimlilik, yetersiz ücretler, öngörülemeyen hava koşulları, özel bankalardan fahiş faiz oranlarıyla alınan ve çiftçilerin genellikle geri ödeyemedikleri krediler ve sürdürülebilir olmayan tarım uygulamaları gibi tarımcıları iflasın eşiğine getiren pek çok neden var.
Hindistan 2018’de ülke genelinde köylülerin şiddetli protesto gösterilerine sahne olurken, yalnızca ülkenin başkentinde en az beş büyük çiftçi gösterisi gerçekleşti. Ülkenin dört bir yanından, öfkeli çiftçilerin düşük kazançlar dolayısıyla sebzeleri çöpe attıklarına ve sütü yollara döktüklerine dair haberler geldi. Hükümetin bazı tarım ürünleri için açıkladığı asgari destek zammı, söz konusu fiyat desteğinin yetersiz olduğunu ve ödemelerin gerçekleşmesi için aylarca beklemek zorunda kaldıklarını söyleyen çiftçileri tatmin etmedi.
Hükümetin çiftçilerden belirli ürünleri satın alma fiyatını belirleyen asgari fiyat desteği şu anda yedi tahıl, beş bakliyat, sekiz yağlı tohum ve bazı diğer mahsuller dahil olmak üzere toplam 24 ürünü kapsamaktadır. Fiyat desteği, bereketli bir hasat döneminin ardından oluşabilecek fiyat krizi durumunda çiftçilere aşırı fiyat düşüşüne karşı ekonomik güvence sağlıyor. Ancak hükümet tüm tarım ürünlerini satın alamayacağı için, mahsulün büyük bir kısmını tüccarlara satmak zorunda kalan çiftçiler, tüccarların ürünleri çoğu zaman asgari fiyatın altında satın aldığını söylüyor.