FED FAİZİ 25 BAZ PUAN İNDİRDİ Yeni bir parasal genişleme dönemi mi başlıyor?

AMERİKAN MERKEZ BANKASI FED’IN SON TOPLANTISININ ARDINDAN 25 BAZ PUANLIK FAIZ INDIRIMINE GITMESI, DÜNYADA ‘YENİ BİR PARASAL GENİŞLEME DÖNEMİNE MI GIRIYORUZ?’ TARTIŞMALARINI BERABERİNDE GETIRDI. PİYASA AKTÖRLERİ, EYLÜL’DE YAPILACAK TOPLANTIDA YENİ BİR FAIZ INDIRIMI BEKLENTISI ILE FIYATLAMA YAPMIŞ OLSALAR DA, FED’IN KARARI ÜZERINDE DÜNYA EKONOMISININ GENEL GIDIŞATI, ÇIN İLE YAŞANAN TİCARET SAVAŞLARININ SEYRI VE ELBETTE BANKANIN SIYASI IKTIDARDAN BAĞIMSIZ HAREKET ETTIĞINI KANITLAMA İHTİYACI GIBI FAKTÖRLER ETKILI OLACAK GIBI GÖRÜNÜYOR.

BESTE NAZ SÜLLÜ

Amerikan Merkez Bankası (Fed), 2008 yılından bu yana ilk kez faiz indirimine giderek, fonlama oranını yüzde 2-2,25 aralığına çekti. İşsizlik oranının son 50 yılın en düşük seviyesinde ve ABD ekonomisinin gelişmiş ülkeler arasındaki performansının oldukça iyi olduğu bir dönemde faiz indirimine gidilmesi kararı Fed içinde tartışmalara neden oluyor. Fed Başkanı Jerome Powell, toplantı öncesinde sağlam ekonomik verilere rağmen olası bir gerileme öncesinde temkinli davranmak gerektiğini savunacağını belirtmişti. Amerikan Merkez Bankası yetkilileri faiz indirimini, küresel büyümenin yavaşlaması riskine karşı alınan bir önlem, durgun enflasyonu canlandırmak, iş ve hisse senedi piyasasını teşvik etmek amacıyla atılan bir adım olarak savunuyor.

Dünya ekonomisinde başta Avrupa ve Çin olmak üzere belirginleşen yavaşlama sinyalleri Fed yetkililerinin kendi deyimiyle ‘ayarlama’ önlemi alınmasına yol açtı. Ancak piyasaların en çok merak ettiği konu, yapılan bu faiz indiriminin bir defalığa mahsus olmak üzere ayarlamadan mı ibaret olduğu, yoksa devam edecek bir faiz indirimi sürecine mi girildiği yönünde.
Bunu öğrenmek üzere 21 Ağustos tarihinde yayımlanacak toplantı tutanakları önemli ipuçları içeriyor. Fed’in faiz indirimindeki tek etmenin ekonomik koşullar olmadığını biliyoruz. Başkan Donald Trump 2020 seçimleri öncesinde ekonomik büyümenin desteklenmesini istiyor. Trump 25 baz puanlık faiz indiriminin yeterli olmayacağını ancak bunun yine de bir zafer olacağını belirtmişti. Fed’in üzerindeki siyasi baskının arttığı şu günlerde seçimler yaklaşırken ve ABD ekonomisinde yavaşlamalar belirginleşmişken, Trump’ın bir suçlu araması ve Fed’i bulması garip gelmiyor. Kendi politikalarının yanlışlığı mı, yoksa Fed’in gereğinden fazla ve/ ya hızlı sıkılaştırıcı hamleleri mi etkili oluyor bilinmez ancak genel ekonomi kuramlarının bile şaşırdığı bir dönemden geçiyoruz.Böyle zamanlar ileride her şeye gebe olabilir. En başta bilinen kuralların aksine farklı yeni uygulamalar gündeme gelebilir. Faiz indirimi kararının oy çoğunluğuyla alınmasına rağmen üyeler arasında ekonomideki hangi verilerin daha fazla faiz indirimi ihtiyacını doğuracağı konusunda net bir fikir birliği yok nitekim. 2015 ile 2018 arasında çeyrek puanlık dokuz faiz artışı yapılmıştı. Ancak bu faiz artırımları yapılırken dünya ekonomi politikaları senkronize değildi. Örneğin Fed sıkılaştırıcı politikalar izlerken ECB ve BoE gevşek politikalarına devam ediyordu. Başka bir deyişle işin bir tarafında makro dengesizlikler de var. Kim hatalı, kim doğru politikalar yürütüyor bilinmez ama 2008 krizi ardından piyasalar ucuz para ve genişleyici para politikalarına fazlasıyla alıştı. Bu nedenle ‘normalleşemiyoruz.’

KÜRESEL EKONOMİ ALARM VERİYOR

Avrupa ve Çin’de artan ekonomik zayıflama belirtileri ve İngiltere’nin Brexit’ten anlaşmasız çıkarak Avrupa ekonomisinde bir kaosa neden olabileceği senaryoları işlerin yolunda gitmediğini, yurt dışında da faiz kesintilerinin gelebileceği tahminlerine neden oluyor. Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) da, mevcut gevşek politikalarını eylül ayında daha da gevşetebileceği öngörülüyor.

Devamı Z Raporu Dergisi Eylül 2019 sayısında…

Dikkat çekenler...