Tütün mamülleri birçok ülkede kamu idareleri için önemli bir gelir kaynağı. İdeal bir görüş olarak sağlık endişesiyle hepimizin karşı çıktığı sigara kullanımı, pratikte yenik düştüğümüz bir realite. Hal böyle olunca, bu alan hükümetler için büyük vergilerin toplandığı bir sektöre dönüşüyor. Dünyanın birçok ülkesinde tütün ve tütün ürünleri üzerinden büyük vergiler alınıyor. Örneğin Türkiye’de sigaradaki ÖTV gelirleri toplam bütçe vergi gelirlerinin yüzde 8.7’si, toplam ÖTV gelirlerinin yüzde 37’sidir. 2020 yılında tütün ürünlerinden 64 milyar liralık bir gelir beklentisi var Türkiye’nin. Bu tablonun gerekçesi çoğu zaman caydırıcı unsur olarak hoşumuza gitse de, sigara kullananlar için durum farklı. Yüksek vergi yükünün satın alınabilirlik ölçüsünü aştığı durumlarda kaçak yollarla temin edilen sahte ürünler devreye giriyor.
Gazeteciler olarak diğer sektörler kadar kafa yormadığımız bu konuda; çok şey dönüyor aslında. Son olarak Japan Tobacco International’in yetkililerinin geçtiğimiz ay Atina’da yaptığı bir sunumu yerinde izleme imkanım oldu. Araştırmanın önemli detaylarını sizlerle paylaşmaya çalışacağım. Sigaradaki ÖTV gelirleri basit bir formülle hesaplanıyor. (Fiyat x ÖTV oranı x Yasal pazar hacmi = Elde edilen toplam vergi) şeklinde formüle edilen bu denklemde dönen para miktarı ülkeden ülkeye değişiyor. Hükümetlerin öngördüğü toplam vergiye ulaşmasındaki en önemli girdi yasal pazar hacmidir.
Tütün pek çok ülkede yüksek vergilendirmeye tabi. OECD ülke ortalamasına göre sigara fiyatlarının yüzde 58’i vergilerden oluşuyor. Bu oran Avrupa Birliği ortalamasında yüzde 63. Türkiye ve Ürdün ise yüzde 70 ile yüksek vergilendirmenin olduğu ülkeler olarak öne çıkıyor. Tütünden alınan tüketim vergisi genellikle toplam gelirlerinin yüzde 1-5 arasında değişiyor. Daha büyük ülkelerde ise katkı payı yıllık 10 milyar doları geçebiliyor.
Aşırı vergilendirmenin meşru tütün pazarını zorladığı ülkelere baktığımızda listenin başında Yunanistan, Ürdün ve Almanya var. Yüksek vergili fiyatlar, sigaraların satın alınabilirliğini azaltarak yasa dışı ürünlerin önünü açıyor. Karar vericiler sigaralarda vergi oranlarını tespit ederken, küresel uygulamaya uygun olması için satın alınabilirliği göz önünde bulundurmak zorunda.
Kademeli vergi artışlarının önemi burada öne çıkıyor. Uluslararası kuruluşların bu konudaki görüşleri yerleşik teamül olarak kabul ediliyor. IMF, tütün vergilendirme politikasında kademeli vergi artışının faydalı olduğunu ve ülkeye özgü koşulların dikkate alınmanın önemini kabul ediyor. Burada önerilen üç önemli husus var. Birincisi; Pazar istikrarının korunması için ılımlı vergi artışı. İkincisi; öngörülebilir gelir tahsilatı için maktu vergilendirmenin esas alınması. Üçüncüsü ise; hükümet hedeflerine etkili şekilde ulaşmak için uzun dönemli planlamalar yapmak.
Devamı Z Raporu Aralık 2019 sayısında …