İnsanlığın karşı karşıya kaldığı çaresiz bir salgın. Bireyleri, şirketleri, ülkeleri hizaya sokan korona virüs riski, korkulu rüya haline geliyor. Birçok salgın hastalıkla şimdiye kadar baş eden insanlık, yeni bir sınavla karşı karşıya. Bilim insanlarının çare üretmek için kafa yorduğu korona virüs (kovid-19); can alıyor, korku salıyor, olduğumuz yerde kalmaya mahkum ediyor.
Virüsün ortaya çıkıp yayıldığı Çin’e yönelik karantinanın etkisiyle küresel ekonomik aktivitenin bu yılki performansı pek parlak görünmüyor. Çin’e bağımlı yaşayan ülke ekonomiler şokta. Çin’den ham madde
alamayan ülkelerin üretiminde önemli aksamlar var. Son olarak sınır komşumuz İran ile İtalya’da yayılan ölümcül virüsün etkisi, yüz milyonlarca insanın hayatını, planlarını ve geleceğini etkiliyor. Şimdiye kadar küresel iş dünyası için en büyük risk olarak tanımlanan “siber tehdit”i geride bıraktı korona virüs. İki ayrı küresel araştırma şirketinin açıkladığı sonuçlara dikkatinizi çekmek isterim. Küresel Veri Analitiği ve Danışmanlık Şirketi Dun & Bradstreet; korona virüsün şirketlerin yanı sıra küresel ekonomiye olası etkilerini, iki temel senaryo ile analiz etmiş. Raporu göre en az 5 milyon şirketin; virüsün etkilediği bölgelerde tedarikçileri var. Virüs, satış gelirleri 2 trilyon doları bulan 17 bin şirketi doğrudan ilgilendiriyor. Tedarikçilerinden ürün alamayan şirketler; Hong Kong başta olmak üzere, Amerika, Japonya, Almanya gibi dünyanın önde gelen ülkelerinde faaliyet gösteriyor. Raporda, virüsten etkilenen bölgeye en fazla bağımlı olan ülkelerin başında Amerika geliyor. Amerika’yı Japonya, Almanya, İngiltere ve İsviçre’nin takip ettiğine
dikkat çekiliyor.
Allianz 2020 Risk Barometresi’ne göre ise “siber olaylar”, yüzde 39 ile ilk kez en büyük küresel iş dünyası riski haline geldi. Üst yöneticilerin, risk yöneticilerinin, brokerların ve sigorta uzmanlarının da aralarında
bulunduğu 100’ü aşkın ülkeden 2 bin 718 uzmanın görüşleriyle hazırlanın Allianz’ın raporuna göre şirketlerin verilere ve bilişim sistemlerine giderek artan bağımlılığı ve yaşanan birkaç yüksek profilli olayın etkisiyle siber tehdit farkındalığı son yıllarda hızla arttı. 7 yıl önce yüzde 6 ile 15’inci sırada yer alan siber tehditler, şimdi yüzde 39 ile zirvede. Yıllardır en büyük risk olarak görülen iş kesintileri ise yüzde 37 ile ikinci
sırada. Yüzde 27 ile 3’üncü olan mevzuat ve yönetmeliklerdeki değişiklikler, yüzde 17 ile 7’nci sırada yer alan iklim değişikliği, listede en çok basamak atlayan riskler oldu. Bu sonuçlar, ABD ve Çin arasındaki ticaret
savaşının, Brexit’in ve küresel ısınmanın şirket ve ülkeleri küresel çapta endişelendirdiğine işaret ediyor.
Devamı Z Raporu Mart 2020 sayısında