Çin’de ortaya çıktı ve bütün dünyaya yayıldı. Koronavirüs tehdidi nedeniyle milyonlarca insan ev hapsinde. Salgın hastalığın yayılımını yavaşlatmak için alınan önlemler nedeniyle dünyanın yüzde 38’i sokağa çıkamıyor. Hayatı idame ettirecek kadar gıda ve temizlik-hijyen malzemesiyle eve kapandık. Böyle mücbir bir sebep olmasaydı, dünya nüfusunun yarısını polis yapsaydık, diğer yarısını evde tutamazdık. Ölümcül virüsten kaçıp sığındığımız evler Robinson Crusoe’un ıssız adası oldu adeta. Yeni bir çağ açacak gibi duran bu beklenmedik gelişme karşısında insanlık hem tedirgin hem de şaşkın.
Bu kadar daldığımız dünyadan nasıl da bir anda çekildik. Salgının etkisi sadece sağlık endişesinden ibaret değil artık. İnsanoğluna haddini bildiren gözle görülmeyen küçük bir virüsün küresel çapta yaptığı tahribat, büyük bir ekonomik sorundur. Başlangıçta salgının Çin ile sınırlı kalacağını sandık ve yanıldık. Seyahati bitiren, üretim çarkını durduran, işsizliği körükleyen bu sorun artık küresel bir ekonomik krizdir. Arz ve talep cephelerini eş zamanlı olarak etkilediği için hayat adeta durdu. Bugün
geldiğimiz noktada dünya piyasalarına büyük bir tedirginlik hakim. Sert fiyat hareketleri ve derinliği öngörülemeyen resesyon korkusu petrol fiyatlarına dip yaptırdı. Fosil yakıt fiyatlarında yaşanan tarihi düşüşün ekonomik etkisi salgından daha uzun
sürebilir. Ham petrol başta olmak üzere emtia fiyatlarındaki şok düşüşler yeni jeopolitik gelişmelere de gebe. Küresel sistemin yeniden şekilleneceği, kartların baştan karılacağı ve dengelerin değişeceği bir döneme girdik. Uluslararası kuruluşların küresel ekonomik büyümeye yönelik projeksiyonları alt üst oldu.
Devamı Z Raporu Nisan 2020 sayısında…