JEOPOLITIK REKABETIN HER GEÇEN GÜN HIZ KAZANDIĞI BIR DÖNEMDEN GEÇIYORUZ. ÖYLE KI TÜM DÜNYAYI ETKISI ALTINA ALAN ÇIN KAYNAKLI KOVID-19 SALGINI DAHI BU TRENDI YAVAŞLATMADI, BILAKIS TETIKLEYEREK DAHA DA GÜÇLENDIRDI. ABD VE ÇIN’IN SALGIN SÜRECINDE KARŞILIKLI ATTIKLARI ADIMLAR VE AÇIKLAMALAR, IKI KÜRESEL GÜÇ ARASINDAKI MÜCADELENIN, UZLAŞMADAN ÇATIŞMA BOYUTUNA GEÇTIĞINI DE GÖSTERDI. ABD BAŞKANI TRUMP’IN ‘ÇIN VIRÜSÜ’ TABIRINI KULLANMASI DA BU YENI DÖNEMIN MILADINI OLUŞTURDU. ÖYLE GÖRÜNÜYOR KI IKI SÜPER GÜÇ KAYNAKLARINI, UZAY DA DAHIL OLMAK ÜZERE GENIŞ ÇAĞLI BIR JEOPOLITIK MÜCADELE IÇIN DAHA FAZLA MOBILIZE EDECEK. WASHINGTON VE PEKIN’IN ÖZELLIKLE MAYIS AYINDA UZAY JEOPOLITIĞI ALANINDA ATTIĞI ADIMLAR, DEVLETLERARASI NÜFUZ MÜCADELESININ EPEY GENIŞ BIR ZEMINDE YÜRÜTÜLECEĞINI AÇIKÇA GÖSTERDI. BU REKABETTE AVRUPA’NIN YERININ ISE, BELIRLEYICI BIR AKTÖR OLMAKTAN ZIYADE, PAYLAŞIM MÜCADELESININ YAŞANDIĞI BIR COĞRAFYA OLACAĞI DÜŞÜNÜLÜYOR.
SERNUR YASSIKAYA
Aralık 2019’da Çin’in Hubei eyaletinin Vuhan şehrinde başlayan yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sadece 3 ay gibi kısa bir sürede tüm dünyayı etkisi altına aldı. 4,5 milyar insanın karantina şartları altında yaşamasına Çinli yetkililerin yaklaşık bir ay salgının niteliğini tüm dünyadan saklaması ve gerekli tedbirleri almayı geciktirmesinin de önemli rolü oldu.
Kovid-19 pandemisi, 20’inci yüzyılın ilk çeyreğinde tüm dünyayı etkisi altına alan İspanyol gribinden sonra derin siyasi, ekonomik ve sosyal etkilere sebep olmasıyla şimdiden tarihe geçti. Kovid-19 ile birlikte hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı, salgın öncesi siyasi, sosyal ve ekonomik düzene geri dönüşün yaşanamayacağı pek çok uzman tarafından belirtilmekte. Ne var ki bu tahminlerin hangisinin kısa, orta ve uzun vadede gerçekleşeceğini şimdiden öngörmek zor. Uzun 20. yüzyıl ve devamında 21. yüzyılda yerleşen yaşam kültürü ve bunu çerçeveleyen ekonomik ve siyasi düzenin bir anda değişeceğini beklemek oldukça güç. Ancak bir alan var ki burada gelişmeler çok hızlı yaşanmaya başladı. Kovid-19 adeta patlamaya hazır bir bomba olan küresel jeopolitik için kıvılcım noktası oldu. Ocak ayında Çin’i etkisi altına alan salgın Şubat ayıyla birlikte Avrupa’ya sıçradı ve yaşanılanlara bakınca hazırlıksız yakaladı. 2008 finansal kriz şokunun siyasi, ekonomik ve sosyal etkilerini atlatamayan Avrupa Birliği, salgınla adeta felç oldu. Salgının ikinci durağı ABD oldu. ABD de Atlantik’in doğu yakasındaki ortakları gibi salgın karşısında teslim bayrağını çekmekte gecikmedi. Başta New York olmak üzere ülkenin değişik eyalet ve şehirlerinden gelen görüntüler ve yaşanan ekonomik yıkım Washington için Çin’i hem günah keçisi yaptı hem de halihazırda hızlanan küresel rekabette hedef tahtası konumunu pekiştirdi.
BİR MİLAT: ‘ÇİN VİRÜSÜ’
Mart ayında ABD Başkanı Donald Trump Beyaz Saray’da gerçekleştirdiği bir basın toplantısında, salgına ilişkin açıklamalarda bulunurken, önünde hazır tutulan konuşma metninde ‘Corona virüsü’ kelimesinin üstüne bir çizik atar. Bu çizik gelecekte 21. yüzyılda yaşanacak Yeni Soğuk Savaş’ı başlatan hamle olarak da geçecek. Trump attığı çiziğe kendi el yazısıyla ‘Chinese’ kelimesini eklerken bunu aklından geçiriyor muydu bilmek mümkün değil ama bu hamlenin eski ABD Başkanı Ronald Reagan’ın 1983 yılında Sovyetler Birliği’ni hedef aldığı ve Soğuk Savaş rekabetini hızlandıran ‘Evil Empire – Kötülük İmparatorluğu’ konuşmasının yeni bir versiyonu olduğunu söylemek mümkün. Trump’ın ‘Çin virüsü’ ifadesini kullanması, Washington Pekin’e karşı yürüttüğü jeopolitik rekabette yeni bir milat oldu.
Devamı Z Raporu Dergisi Temmuz 2020 sayısında…