2020 tam bir felaketler yılıydı. Hemen hemen tüm ülkelerde yıkıcı bir etkisi olan koronavirüs salgını hükümetleri ve politika yapıcıları daha önce hiç olmadığı kadar hazırlıksız yakaladı. Zararın boyutu, çoğu politika yapıcının beklentisinin ötesine geçerken, hastalığın farklı dalgaları ve bunun sonucunda getirilen kısıtlamalarla, GSYİH, kişi başı gelir ve istihdam düşüş gösterdi.
Dahası, birçok işletme ve sektör çöküşün eşiğine geldi. 2019’da ABD-Çin ticaret savaşının fitilini ateşlediği küresel ekonomik yavaşlama, 2020’de senkronize bir küresel çöküşe dönüştü. İslam İşbirliği Teşkilatı’nın (İİT) çoğu dar tabanlı ekonomiye sahip emtia ihracatçısı İslam ülkeleri süreçten en fazla etkilenen kesim oldu. Bölgesel anlamda ise, İslam dünyasının çoğunu barındıran Orta Doğu-Kuzey Afrika (ODKA) ve Güney Asya’nın GSYİH’si sırasıyla yüzde 6 ve yüzde 8,4 oranında daraldı. Körfez ülkelerinin başlıca gelir kaynağı ve İslam dünyasında genel refahın temel belirleyicisi olan petrol ise, 2019’da varil başına ortalama 60 dolardan 2020’de 40 doların altına indi. Hatta 2020’nin başlarında bir süreliğine, varil başına 20 doların altında seyretti. Ekonomik çöküşün bir sonucu olarak, zengin Körfez ülkeleri de dahil olmak üzere hemen hemen tüm İslam ülkeleri çift haneli bütçe açığı verdi.
Ekonomik çöküş bir yana, İslam dünyası geçtiğimiz yıl siyasi anlamda da iyi bir performans sergileyemedi. Zira, Suriye, Libya ve Yemen’deki çatışmalar devam ederken, yılın başlarında büyük umutlarla başlayan Afganistan barış görüşmeleri şiddetin hüküm sürdüğü yoksul ülkede sonuçsuz kaldı. Öte yandan, İran, Irak, Sudan ve Lübnan’daki protestolar azalmış olsa da, bu durum temel sorunlara gerçek çözümlerin bulunmasından ziyade koronavirüs kısıtlamalarından ve kapanmadan kaynaklanıyor. Zayıf yönetim ve liderlikle ilgili sorunlar Arap dünyasının çoğu için sorun olmaya devam ediyor.
Devamı Z Raporu Şubat 2021 sayısında…