ÇİN HALK CUMHURİYETİ, 70 YILI GERİDE BIRAKTI. MAO SONRASI GERÇEKLEŞTİRİLEN REFORMLAR VE DIŞA AÇILMA POLİTİKASI, ÜLKENİN EKONOMİK GELİŞİMİNDE SIÇRAMA SAĞLADI. BUGÜN ÇİN, DÜNYANIN EN BÜYÜK İKİNCİ EKONOMİSİ, ABD’NİN DE KORKULU RÜYASI. SON İKİ YILA DAMGASINI VURAN ABD-ÇİN TİCARET SAVAŞI TAM DA BU NEDENLE SÜRÜYOR. TÜRKİYE İSE ÖZELLİKLE KÜRESEL EKONOMİK AKIŞLARI YENİDEN TANIMLAYACAK OLAN ÇİN’İN KUŞAK VE YOL GİRİŞİMİ’NDEKİ KONUMUNU GÜÇLENDİRMEK İÇİN ÇALIŞMALAR YAPIYOR.
MEHMET ALİ DOĞAN
Geçen ay, Çin Halk Cumhuriyeti’nin (ÇHC) 70’inci kuruluş yıl dönümü, başkent Pekin’deki Tiananmen Meydanı’nda düzenlenen resmi törenle kutlandı. Çin Komünist Partisi (ÇKP) kurucu lideri Mao Zedung’un 1 Ekim 1949 tarihinde ÇHC’yi ilan ettiği yerde gerçekleşen törende, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping; Mao ile özdeşleşen bir kıyafet giyerek konuşmasını yaptı. Şi konuşmasında “Hiç kimse Çin halkının ve Çin ulusunun ileriye giden yolculuğunu durduramaz” diye mesaj verdi. Çin’in bağımsızlık yıldönümündeki askeri geçit töreninde dikkat çeken nokta ise nükleer ve balistik füzelerin sergilenmesiydi.
Konuşmasında 70 yılda ülkenin katettiği gelişmeleri anlatan Devlet Başkanı Şi, son aylarda hükümet karşıtı protestolarla gündeme gelen Hong Kong ile Makao ve Tayvan’a değindi. Şi, “İleriye doğru yolculuğumuzda bir ülke-iki sistemin barışçıl yeniden birleşme prensiplerini savunmalı, Hong Kong ve Makao’da refah ve istikrarı sürdürmeli, iki boğaz (Çin-Tayvan) ilişkilerinin barışçıl gelişimini teşvik etmeli, anavatanın yeniden birleşmesi için mücadele etmeliyiz” ifadelerini kullandı. Hiç kuşkusuz askeri teknolojiyle yapılan gövde gösterisinin arkasında da 70 yıldan sonra bugün, büyük bir ekonomik güç bulunuyor.
ÇİN’İN SERBEST PİYASAYA AÇILIMI
Ekonomik gelişmenin seyrini iki dönemle özetlemek mümkün. Mao dönemi ve sonrası… ÇHC’nin ilk 30 yılında, partinin ve devletin temel görevi, yoksulluğu ortadan kaldırmaktı ve “reform” ile “kalkınma” bu aşamadaki anahtar kelimelerdi. Sonrasında Çin’in ekonomik gelişimi hızlı bir büyüme dönemine girdi. Mao’nun 1976’da ölümünden sonraki sürece, karısı Çiang Çing’in de aralarında bulunduğu “dörtlü çete” dönemi bir yana bırakılırsa “Cüce Deng” diye anılan Deng Şiaoping damga vurdu. Döneminde ülkede yüzde 80’i tarımla uğraşan 900 milyon insan vardı. Aslında dünyanın en fakir ülkelerinden biriydi. Gıda eğitim ve istihdam ciddi bir sorun halindeydi. Deng Şiaoping, “Mao’nun yaptıklarının yüzde 70’i doğru yüzde 30’u yanlıştı” söylemiyle yatıştırıcı bir üslup kullanarak ülkeyi serbest piyasa düzenine soktu. Köylülere ellerindeki toprakları işleme hakkı tanındı. 1992’deki “Güney Turu” ile Hong Kong ve Tayvan diasporasıyla işbirliği içerisinde dünya piyasalarına açılma mesajı verdi. Deng Şiaoping dönemindeki anahtar kelimeler ise “ayağa kalkmak, zengin olmak ve güçlü olmak”tı. 1978’den bu yana Çin’in reformu ve dışa açılma politikası, ekonomik gelişiminde önemli sıçrama sağladı.
Çin’in 2001’de DTÖ’ye kabul edilmesi, kapitalist küreselleşmenin yeni coğrafyalara yayılması, kapitalist olmayan coğrafyalara da nüfuz etmesi için fırsat olarak kabul edildi.
1978’den 2017’ye kadar Çin’in yıllık ortalama ekonomik büyüme oranı yüzde 9,5’a ulaştı ve dünya ekonomisindeki payı yüzde 1.8’den yüzde 15’e çıktı. Bugün Çin dünyanın en büyük ikinci ekonomisi. Bununla birlikte aynı
zamanda dünyanın en büyük sanayi ülkesi, en büyük ticaret ülkesi ve en büyük döviz rezervi ülkesi.
Devamı Z Raporu Dergisi Kasım 2019 sayısında…