OTOMOBİL TUTKUNLARININ YENİ GÖZDESİ OLAN ELEKTRİKLİ ARAÇLARIN SATIŞI 2022’NİN İLK ÇEYREĞİNDE 2 MİLYONA ULAŞTI. S&P GLOBAL PLATTS, 2030 YILINA KADAR DÜNYADAKİ ELEKTRİKLİ ARAÇLARIN SAYISININ 26,8 MİLYONA ULAŞACAĞINI KAYDETTİ. OLUŞAN BU TALEP FIRTINASIYLA TÜM DÜNYA METAL FİYATLARININ SIÇRAYIŞINA HAZIRLANIYOR. ÇÜNKÜ TÜM ELEKTRİKLİ ARAÇLAR, KOBALT, LİTYUM VE NİKEL GİBİ METALLER İÇEREN PİLLERLE ÇALIŞIYOR.
NİRAN YAŞAR
Önümüzdeki yıllarda elektrikli araçların egemen olacağı bir dünya öngörülüyor. Uluslararası Enerji Ajansı (IEA)’nın yıllık küresel elektrikli araç görünümü raporuna göre, satışlar 2021’de iki katına çıkarak 6,6 milyonluk rekora ulaştı. Yıl sonundaysa dünyada sürüş keyfi tattıran elektrikli otomobil sayısı yaklaşık 16,5 milyon oldu. Bu sayının 2018’de yollarda olan elektrikli araçların üç katı civarında olması, talebin her geçen yıl artış gösterdiğinin kanıtı oldu. Küresel tedarik zincirindeki sıkıntılara rağmen, satışlar 2022’de de yükselmeye devam etti. 2022’nin ilk çeyreğinde dünya çapında satılan 2 milyon elektrikli otomobil, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 75 arttı.
Artan taleple ABD’li otomobil devi General Motors, 2035 yılına kadar benzinli ve dizel modellerin satışını durdurmayı hedeflediğini açıkladı. Almanya merkezli Audi de 2033 yılına kadar bu tür araçların üretimini durdurmayı planlıyor. Diğer çok uluslu otomotiv şirketleri de benzer yol haritaları yayınladı. Aniden büyük otomobil üreticilerinin filolarını elektriklendirmeye devam etmeleri, çıkış için acele etmeleri, otomotiv piyasasını dönüştürüyor.
ELEKTRİKLİ ARAÇLAR SIFIR KARBON EMİSYONU İÇİN GEREKLİ
Otomotiv piyasasının bu hızlı dönüşümünün arkasında birçok neden bulunuyor. Dünyanın elektrikli araçlara geçişinin bir nedeni benzinli veya dizel araçlardan daha düşük maliyete katlanmaları. Bir sürücü ortalama olarak bir elektrikli aracı 100 mil sürdüğünde 1,30 sterlinden daha az maliyete katlanırken, benzinli bir araba için 11,05 sterlin enerji gideri meydana geliyor. Küresel piyasalardaki belirsizliklerden en çok etkilenen sektörün enerji olmasıyla da bu araç türüne talep artıyor. Aynı zamanda elektrikli araçlar dünyanın temiz enerjiye geçişini sağlayarak, 2050’de net sıfır politikasına ulaşılması için bir patika görevi görüyor. Çünkü elektrikli araçların egzoz borusu yok, bu nedenle de hava kirliliği oluşturmuyorlar. Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) 1 Mayıs’ta yaptığı açıklamada, bu devasa endüstriyel dönüşümün “yakıt yoğun bir enerji sisteminden malzeme yoğun bir enerji sistemine geçişi” işaret ettiğini belirtti.
HAKİM PİL TEKNOLOJİSİ TAHTINDA LİTYUM İYON OTURUYOR
Uluslararası kuruluşların ve araba markalarının açıklamalarına bakılırsa, önümüzdeki yıllarda, içlerinde devasa bataryalar taşıyan yüz milyonlarca araç yollara çıkacak. Ve bu bataryaların her biri, henüz çıkarılmamış olan onlarca kilogram malzeme arzını gerekli kılacak. Çünkü tüm bu araçların bataryaları, kobalt, lityum ve nikel gibi kritik madenlerden oluşuyor. Bataryalarda kullanılan hakim pil teknolojisi ise Mercedes ve Jaguar gibi üreticiler tarafından kullanılan Lityum iyon piller(Li-on) oluyor. Enerji depolama aracı olan lityum iyon pillerin, negatif kutbunu Anot, pozitif kutbunu Katot oluşturuyor. Anot kısmının malzeme ağırlığı grafitten oluşurken, son dönemlerde grafite yüzde 5 civarında silisyum da ekleniyor. Aslında lityum piller kullanılan katot kimyasallarına göre NMC, NCA, LFP gibi isimlerle anılıyor. Bunlar Katot kimyasal karışımının kısaltmaları oluyor. Örneğin NMC kısaltması nikel, mangan ve kobaltın katot karışımı olarak kullanıldığı anlamına geliyor. Ayrıca Uluslararası Enerji Ajansı (IEA)’nın raporuna göre, NMC 811, NMC 333 gibi pil karışımları kodlamaları da bulunuyor. Bu kodlamalar karışım içinde hangi elementten kaç birim kullanıldığını ifade ediyor. Örneğin NMC 811 karışımının yüzde 80’i nikel, yüzde 10’u mangan ve geriye kalan yüzde 10’u da kobalt olduğu anlamına geliyor. Katot karışımları hammadde miktarlarına göre değişirken, Anot kısmında neredeyse tüm türlerde kwh başına 1,2 grafit kullanılıyor.
Devamı Z Raporu Dergisi Temmuz 2022 sayısında…