Türkiye mobil oyun endüstrinin hızlı oyuncularından Gram Games, dünyaca ünlü oyun geliştiricisi Zynga tarafından geçtiğimiz Mayıs ayının sonunda 250 milyon dolara satın alındı. Zynga daha önce, bir başka yerli oyuncu olan Peak Games’in bir bölümü için de 100 mily
on dolar ödemişti. Türkiye’den çıkan oyunların büyük popülarite elde ederek uluslararası yatırımcıların dikkatini çekmesi, pazarımızın genişliği ve potansiyeli, genç girişimcilerimizin bu alandaki kabiliyet ve eğilimi akla şu soruyu getiriyor: Mobil oyun sektörü Türkiye ekonomisine yüksek katma değer kazandıracak, ülkeyi orta gelir tuzağından uzaklaştıracak bir kaldıraç olabilir mi? Sektörü yakından takip eden isimler, Türkiye’nin bu alanda Avrupa lideri bile olabileceği iddiasında.
Fırat Demirel
Niklaus, Kim ve Jarno adlı üç genç, 2003’te bir oyun şirketi kurduklarında kimsenin onları umursamak gibi bir derdi yoktu. Finlandiya’nın Güney şehirlerinden Espoo’da kafa kafaya verdikten 10 yıl sonra ise onları konuşmayan neredeyse hiç kimse kalmadı. 2009’da iflasın eşiğine gelse de üçüncü parti oyunlarla para kazanarak iş hayatlarını sürdürebilen üç girişimci, nihayet şeytanın bacağını kırdı ve dünyanın en çok oynanan mobil oyunlarından birkaçını geliştirdi. Bu hikâyenin Rovio’ya ait olduğunu tahmin etmek pek zor değil. Karvizitlerinde ‘Mighty Eagle’ gibi ilginç unvanlar kullanan Rovio ekibi, bugünlerde eski günlerinden çok uzakta olsa da şirketleri borsadaki 400 milyon dolar piyasa değeriyle hâlâ Avrupa’nın en değerli girişimlerinden biri konumunda. 2010 yılında Helsinki’de kurulan ve Clash of Clans gibi bir kaç oyunla bayrağı devralan Supercell ise Finlandiya’nın Nokia’dan ve Rovio’dan sonraki yeni yıldızı. Çoğunluk hissesini 2016’da Çinli teknoloji devi Tencent’e satan Supercell, sekiz yıl içinde 10,2 milyar dolar gibi yüksek bir değerlemeyle tarihin en başarılı mobil oyun şirketlerinden biri oldu.
Devamı Derin Ekonomi Dergisi Ağustos 2018 sayısında…
