ZORAKi AŞK: KÖMÜR!

Giderek artan iklim değişikliği kaygıları temiz enerji kaynaklarına yönelimi artırsa da dünyada kömür üretimi artmaya devam ediyor. Kömür, Çin, Hindistan ve Rusya sayesinde 2040’a kadar etkinliğini koruyacak. Türkiye ise yerli kömürden daha fazla yararlanmak üzere kolları sıvamış durumda.

Sabiha Kötek

shutterstock_390073225

Küresel kömür sektörü, düşük fiyat ve sivil toplum örgütlerinin yatırımcı ve finansörlere yönelik baskılarıyla kuşatılmış halde. Bunların da etkisiyle dünya genelinde kömür üretimi ve tüketimi dikkate değer bir şekilde düşüyor. Özellikle Çin’deki hızlı büyümenin etkisiyle son on yıldır sürekli artan küresel kömür üretimi 2014 yılından itibaren yönünü aşağıya çevirmeye başladı. 2014 yılında dünyada yaklaşık 8 milyar ton kömür üretildi. Rakam, bir önceki yıla göre yüzde 0.7 aşağıda. Türkiye’de ise özellikle son aylarda yerli kömür yatırımları konusu yoğun şekilde tartışılmaya başlandı. Bunda, enerjideki dışa bağımlılıktan kurtulmak için hükümetin yerli kaynakları olabildiğince hızlı şekilde ve daha büyük oranda devreye sokma kaygısı büyük rol oynuyor. Aslında bu yaklaşım çok yeni sayılmaz. Zira Türkiye’nin proje stoku içinde 75 adet termik santral projesi bulunuyor. Bu projelerin hazırlıkları uzun bir zaman gerektiriyor. Elde bu kadar proje stoku olduğuna göre, üzerinde yıllardır uğraşıldığı da açık. Gelişmelere bakılırsa, yerli kaynakları öne çıkarma çabası Türkiye’yi önümüzdeki dönemde Çin ve Hindistan’dan sonra dünyanın kömürlü termik santrallere en çok yatırım yapan üçüncü ülkesi haline getirecek. Türkiye’de yerli kömüre dayalı termik santrallerden elde edilen elektrik, tüm kurulu gücün yaklaşık yüzde 13’ünü oluşturuyor. Oysa Türkiye’nin enerjideki en önemli yerli birincil kaynağı kömür ve potansiyel kömür rezervi 40 milyar ton olarak tahmin ediliyor. Uluslararası kabul görmüş kriterlere göre keşfedilmiş üretilebilir rezervler toplamı ise 15 milyar tonun biraz üzerinde.
ÜRETİMİ ARTTIRMA ZORUNLULUĞU
Bu alandaki gelişmeleri yakından takip eden, Türkiye’nin önde gelen kömür ve enerji uzmanlarından Dr. Nejat Tamzok, yerli kömürün ekonomiye katkısının arttırılmasına ilişkin şöyle bir
hesap yapıyor: “Türkiye’nin enerji talebinin son 10 yılda olduğu gibi gelecek 10 yılda da yüzde 40 oranında artacağını varsaydığımızda bugünden yapacağımız yatırımlarla yerli kömürün katkısını
yüzde 13 seviyesinden 10 yıl sonra yüzde 20’ye çıkarmak istersek, kömür üretimimizi bugünkünün 2 katından daha fazla arttırmamız gerekir. Bunu yeterli bulmaz da, enerji talebinin hiç olmazsa yüzde 30’unu yerli kömürlerden karşılayalım derseniz, o zaman da üretimi 3 katından fazla arttırıp, yılda 200 milyon ton seviyesinin üzerine çıkmalısınız. Türkiye’nin, bunu gerçekleştirebilecek önemli kömür kaynakları vardır. Bununla beraber, üretimin önünde aşılması son derece güç engeller de söz konusu.”

Devamı Derin Ekonomi Dergisi Mayıs Sayısında….

Dikkat çekenler...