PANDEMİ İLE GEÇEN BİR YILIN ARDINDAN ÜLKELERİN KENDİ İÇLERİNE KAPANMASI, TEDARİK ZİNCİRİNDE YAŞANAN AKSAMALAR, İHRACAT KISITLAMALARI VE LOJİSTİK SORUNLAR, TÜM DÜNYA GENELİNDE HAMMADDE SIKINTISINI ORTAYA ÇIKARDI. HEMEN HER SEKTÖRÜ ETKİLEYEN BU DURUM TÜRK ÜRETİCİLERİ DE DERİNDEN SARSIYOR. SEKTÖR TEMSİLCİLERİ İSE ÜRETİM VE İHRACATIN SAĞLIKLI BİR ŞEKİLDE SÜRDÜRÜLEBİLMESİ İÇİN ŞİMDİDEN BAZI ÖNLEMLERİN HAYATA GEÇİRİLMESİ GEREKTİĞİNİ VURGULUYOR.
KADRİYE N. TUNÇSİPER
Kovid-19 salgını ve kısıtlama önlemleri nedeniyle üretimdeki sert düşüşün ardından 2020’nin ikinci yarısında birçok hammaddeye olan talep toparlansa da hammadde arzı aynı ölçüde büyümediği için birçok ürün tedarik edilemez hale geldi. Bunun temel sebebi ise birçok üründe Çin’deki talebin önemli ölçüde artmasından kaynaklanan sınırlı bulunabilirlik olarak değerlendiriliyor. Sanayi sektöründe hammadde fiyatları geçtiğimiz yıldan bu yana yüzde 100’e varan artışlar yaşarken, ithal hammaddeye bağımlı olan sektörler başta olmak üzere bazı ürünlerde lojistik sorunlar da ürün temin sürelerinin beklenenden çok daha fazla uzamasına yol açıyor.
Küresel ölçekte tedarik sıkıntısı en çok plastik, çip ve taşımacılık alanında yaşanıyor. Yapılan değerlendirmelere göre teslimat süreleri, 2021 için 20 yıllık dönem içerisindeki en uzun dönem olarak şimdiden kayıtlara geçti. Bu ise nakliye fiyatlarında fiyatların katlanarak artması sonucunu doğurdu. Tüm bunlar hammadde fiyatlarının öngörülemez biçimde artmasına neden olurken yaşanan hammadde temin sıkıntısı, üretim artışını da etkiliyor. Hammadde sıkıntısı Türkiye’nin ihracatında da oldukça belirleyici. Öyle ki sanayi ara mallarındaki temin sıkıntısının çözülememesi halinde, sene sonunda 200 milyar dolar olarak belirlenen ihracat hedefinin de riske girebileceği belirtiliyor.
MDF, PAMUK, CAM, PLASTİK, ELYAF YOK
Hammadde sıkıntısı Türkiye’de mobilya, tekstil, züccaciye ve kimyasal başta olmak üzere birçok alanda hissediliyor. Sanayinin ana girdi kalemlerinde yaşanan fiyat artışlarının yanı sıra ürün tedarik sürelerinin uzaması döviz kuru baskısı altındaki Türk üreticileri de etkiliyor. Mobilya hammaddesi MDF, sunta, suntalam tedarikindeki zorluklar nedeniyle birçok firma üretimine ara verip çalışanlarını işten çıkarırken, bazı firmalar kapanma tehdidi ile karşı karşıya kaldı. 2019’da 75 lira olan 1 metreküp MDF fiyatı bu yılın başında 2021 liraya yükseldi. Sektör temsilcileri ise MDF ihracatına kota konularak sorunun aşılabileceğini dile getiriyor.
Mobilya sektöründe yoğun şekilde kullanılan sünger fiyatları da üreticilerin önemli sıkıntılarının başında geliyor. Yoğun talep dolayısıyla iç pazar ve ihracat teminlerinin 60 güne çıktığı sünger temininde fiyatlar da geçen seneye göre iki katı artış gösterdi.
Art Design Yönetim Kurulu Başkanı Turgay Terzi’ye göre yaşanan problem tüm sektörün önünü tıkadığı gibi yeni projelerin kaçırılmasına da neden oluyor. ‘Hammadde bulmakta hem de bunların fiyatlarını oturtmakta çok zorlanıyoruz. Son 3 ayda fiyatlarda yüzde 150’ye varan artışlar söz konusu. Bu da bizim yapacağımız projelerde, satışlarda maliyeti hiçbir şekilde kestiremediğimiz için çok büyük sıkıntılar oluşturuyor. Bu durum tüketiciye de çok büyük şekilde yansıyacaktır.’ şeklinde konuşan Terzi sektörde en büyük sıkıntının sünger, MDF, cila, cam tedarikinde yaşandığını belirtiyor.
Türkiye’nin önde gelen üretim alanlarından tekstilde de benzer sıkıntılar yaşanıyor. Bu alanda yerli hammaddenin ihraç edilmesi ve hammadde fiyatlarında yaşanan yüzde 70’e yakın artış nedeniyle sektör temsilcileri, boya ve işçilik maliyetleri de eklendiğinde önümüzdeki dönemde fiyat artışlarının kaçınılmaz olduğunu dile getiriyor. Bu da 6 ay öncesinden koleksiyonlarını hazırlamak zorunda olan hazır giyim üreticilerini zor durumda bırakıyor.
Devamı Z Raporu Dergisi Mayıs 2021 sayısında…