TÜM DÜNYA YAVAŞLARKEN ABD NASIL BÜYÜYOR?

Küresel ekonomiye ilişkin pek çok gösterge, ekonominin dünya çapında bir yavaşlamaya, hatta durgunluğa doğru seyrettiğine işaret ediyor. Bunun en somut delillerinden biri, global üretimdeki düşüşe paralel olarak enerji talebinin gerilemesi ve sonuçta petrol fiyatlarının keskin bir şekilde düşmesi. Tüm küre resesyon ihtimalini satın alırken, ABD ekonomisi peş peşe çeyreklerde hızlı büyümesini sürdürüyor. Bu büyümenin ardındaki dinamikler neler? Dünya ekonomisi daralırken bu performans ne kadar sürdürülebilir?

Enver Erkan

Küresel ekonomik büyüme dinamikleri üzerindeki risklerin son dönemde arttığını gözlemlemekteyiz. Son dönemde bu risklerin üzerinde artı veya eksi etkide bulunan parametreleri sıralayacak olursak global büyüme kalitesi ve sürdürülebilirliği, petrol fiyatlarındaki gerileme, Fed’in faiz artırım süreci, İngiltere Brexit süreci, İtalya bütçe sorunu, ABD tahvil faizleri gibi faktörler göze çarpıyor. ABD’de görülen ekonomik iyileşme başta istihdam ve enflasyon bacağında gelen veriler tarafından teyit edilmektedir. İstihdam artışı güçlü seviyelerde devam ederken, işsizlik oranı Haziran itibariyle yüzde 4 seviyesindedir. Rekor düşük işsizliğin ücretler kanalından enflasyona yukarı etki yapması beklenmektedir. Ancak sıkı işgücü piyasası koşullarına rağmen ücret enflasyonu istikrarlı şekilde yükselemiyor. Halihazırda işsizlik oranı, uzun vadede Fed’in tahmin ettiği sürdürülebilir oranın (NAIRU) altındadır ve bu durum ücret ve enflasyon üzerinde yukarı yönlü bir baskı kaynağına dönüşebilir. Büyüme ayağında ise, ikinci çeyrekten itibaren tüketici harcamalarının artan katkısı ile artış gözlenmektedir. İşletmelerin kârının artması, bireysellerin harcanabilir gelir artışı ile kesenin ağzını açması ve hükümet harcamalarının artması sayesinde 2014’ten sonraki en iyi büyüme patikasına oturulmuş durumda. Ekonominin yaklaşık yüzde 70’ini oluşturan tüketici harcamaları beklenmedik şekilde yüzde 4’lük bir artışla 2014’ten beri en yüksek seviyeye çıktı. Sağlam işgücü piyasası harcanabilir gelir artışı yarattı ve tüketici harcamalarının büyümeye daha çok katkı vermesini sağladı; aynı zamanda daha düşük vergiler de talebi desteklemeye devam etti.

200 MİLYAR DOLARLIK GÜMRÜK DUVARI VE NETİCELERİ

Ekonomide büyüme, işsizlik oranında düşüş, yukarı giden ücretler, harcanabilir gelirlerde artış ve dış ticarette kazanımlar (Çin’i köşeye sıkıştıran, eski adıyla NAFTA’yı istediği şekle sokan) Trump’ın güçlü olduğu konular. Ancak
Trump’ın 200 milyar dolarlık gümrük duvarları tedarik zincirlerine önemli ölçüde zarar verecek ve sonuçta başta Çin olmak üzere birçok ihracatçı Asya ekonomisinde de ekonomik büyüme yavaşlayabilir. Üretici maliyetlerinde ise ciddi artışlar olması beklenebilir. Üreticiler maliyet artışlarını bir noktaya kadar üstlenseler bile ister istemez ilave enflasyonist tepkiler söz konusu olabilir. Nötr faizler de ayrı bir tartışma konusu, çünkü Fed’in faizleri artırmaya devam ettirdiği bir ortamda faiz artış hızının belli bir noktadan sonra yavaşlaması gerekir. O eşik, verilerin bozulmaya başladığı, başka bir deyişle ekonomik büyüme görünümünün yavaşladığı seviyedir. Fed kanadından gelen birkaç açıklamanın bu yönde olması ve ABD’de büyümenin sürdürülebilirliğinin tartışmalı olması Fed’in temkinli kalmaya devam etmesine neden oluyor.

Devamı Derin Ekonomi Dergisi Aralık 2018 sayısında…

 

Dikkat çekenler...