TÜRKiYE’DEN iRAN’A RÜZGAR HEDEFiNi TUTTURMA FORMÜLÜ: KAZAN KAZAN KAZAN

Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği Başkanı Mustafa Serdar Ataseven, İran’ın 4 yılda 4.5 GW’lik rüzgar enerjisi kurulu gücü hedefini İranlı, Türk ve Batılı partnerlerden oluşan üçlü ortaklık yapısıyla yakalayabileceği görüşünde.

Mehmet Kara

Komşu İran, Türkiye’nin önemli enerji tedarikçilerinden biri. Hem petrol hem de doğalgazın ciddi kısmı oradan karşılanıyor.
Ancak kendisi enerji zengini olsa da İran, enerji alanında sıkıntılar yaşayan bir ülke. Çünkü doğalgaz ve petrol zengini olmak bir ülkeyi tek başına kurtarmıyor. Rusya örneği de ortada. Her şeyinizi, varınızı yoğunuzu sahip olduğunuz yeraltı zenginliklerine, petrole ve doğalgaza dayandırırsanız, ekonominizi ciddi şekilde bu iki enstrümana bağımlı kılıyorsunuz demektir.
Şöyle ki… Nasıl ki enerji fiyatları yükselirken ithalatçı ülkeleri zora sokuyorsa, düşerken de enerji ihracatçısı ülkelerin ekonomilerini felç edebiliyor. Rusya örneğinde olduğu gibi.
İran da bir nevi öyle. Ama onun bir farkı var. Yıllardır Batılı ülkelerin ambargo kıskacı altında kaldı. Yani petrolü doğalgazı var ama bunu satması bile önemli ölçüde engellendi.
Şimdi Batı ambargosu kalkıyor. Ancak Tahran’ın şanssızlığı, bu gelişmenin petrol ve doğalgaz fiyatlarının yerlerde süründüğü bir döneme denk gelmesi oldu.
Evet, İran petrol zengini ama bunun her zaman işe yaramadığını son beş altı yılda dünyada yaşanan gelişmeler net olarak ortaya koydu. İran ve diğer enerji zengini ülkeler de ekonomilerinin sadece yeraltı zenginliğiyle ayakta kalamayacağını, kalsa bile sağlıklı ilerleyemeyeceğini açık bir şekilde gördüler.
İran Enerji Bakanı Hamid Chitchian, geçtiğimiz haftalarda düzenlenen Rüzgar Enerjisi Konferansı’nda konuşurken, yenilenebilir enerji yatırımlarına ağırlık vereceklerini dile getirdi.
İRAN YENİLENEBİLİR ENERJİYİ İHMAL ETMİYOR
Ülkesindeki yenilenebilir enerji potansiyelini elektrik cinsinden, 100 bin MW olarak dile getiren İranlı Bakan, yenilenebilir enerjiye yönelirken hidrokarbon kaynaklarını geride bırakmayacaklarını söylese de “Geleceğimiz için, dünyanın geleceği için enerji üretiminde yenilenebilirin payını artırmak zorundayız” ifadelerini kullandı.
Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) verilerine göre, toplam elektrik üretiminin yüzde 80’ini doğalgazdan sağlayan İran, 2020 yılına kadar rüzgarda 4500 MW’lik kurulu güce ulaşmayı hedefliyor. Bu rakam, Türkiye’nin son 8-9 yılda ulaştığı 5 bin MW’lik rüzgar kurulu gücüne eşit.
Yani Tahran yönetimi bu alanda Türkiye’den daha hızlı yol almak istiyor. Ancak her şey sadece istemekle olmuyor. Şartlara bakmak lazım. İran devleti, rüzgardan üretilecek elektriğe 20 yıla varan alım garantisi fiyatı verse de belirlenen hedefi yakalamak için başka şeylere de ihtiyaç var. Tabii ki bunların başında da finansman ihtiyacı geliyor. Türkiye’de rüzgar yatırımları kendisini 10-12 yılda finanse edebiliyor. Bu süre çok iyi optimize edilmiş kimi projelerde biraz daha kısalabilir. Ama o kadar, daha ötesi yok.
İran’a gelince… Rüzgar santralleri için satın alma garantisinin sadece süresi değil, fiyat seviyesi de önemli. 20 yıllık alım garantisi, verilecek alım fiyatı rakamı tatmin edici olursa bir anlam taşıyacaktır.

Devamı Derin Ekonomi Dergisi Ağustos 2016 sayısında….010

Dikkat çekenler...