Hong Kong’un parası nereye gider?

ÇİN HÜKÜMETİNİN HONG KONG İÇİN YENİ GÜVENLİK YASASINI ONAYLAMASI, GEÇTİĞİMİZ YIL SUÇLULARIN İADESİ TASARISI NEDENİYLE BÜYÜK GÖSTERİLERİN YAŞANDIĞI, DÜNYANIN EN BÜYÜK ÜÇÜNCÜ FİNANS MERKEZİ KONUMUNDAKİ BÖLGENİN ÖZERK STATÜSÜNE YÖNELİK KAYGILARIN ARTMASINA NEDEN OLDU. SİYASİ KARGAŞA NEDENİYLE DOĞRUDAN YABANCI YATIRIMLARIN YÜZDE 47 ORANINDA DÜŞTÜĞÜ HONG KONG’UN CAZİBESİNİN AZALDIĞINA YÖNELİK YORUMLAR YAPILIRKEN, GERİLİMİN TIRMANMASI DURUMUNDA HONG KONG’A AKAN PARANIN NEREYE GİDEBİLECEĞİ DE TARTIŞILMAYA BAŞLANDI.

KADRİYE N. TUNÇSİPER

Geçtiğimiz yıl Çin’in yeni güvenlik yasa tasarısını kabul ettirme isteği karşısında büyük protestolar ile sarsılan dünyanın en büyük üçüncü finans merkezi Hong Kong, ekonomisinin hizmetlere dayalı olması nedeniyle siyasi gerilimlerden oldukça olumsuz etkilendi ve ülkenin GSYİH’si yüzde 1,2 düştü. Bölge için daha endişe verici olan ise doğrudan yabancı yatırımların 2019’da yüzde 47’lik bir düşüşle 55 milyar dolara gerilemesi oldu. Bu süreçte Hong Kong küresel yabancı yatırımlarda 3. sıradan 5. sıraya geriledi.

TEK ÜLKE, İKİ SİSTEM YAPISI ÇATIRDIYOR

Britanya tarafından Temmuz 1997’de Çin’e iade edilen Hong Kong’da o tarihten bu yana uygulanan tek ülke iki sistem yapısı gereğince dış işlerinde Çin’e bağlı iken, içeride İngiliz sistemine benzer bir yapı ile yönetiliyor. Ancak Çin ilk kez 2013’te gündeme gelen güvenlik yasası ile Hong Kong’da Çin’e yönelik muhalefeti denetim altına almaya çalışıyor. O dönemde geri adım atan Çin yönetimi dünyanın pandemi ile uğraştığı süreçte sadece 4 günde hazırladığı ve sessiz sedasız kabul ettiği yeni güvenlik yasası ile Hong Kong’un özel statüsüne uygun olmayan şekilde yeni düzenlemeler getirmesi tüm dünyada tepki ile karşılandı.

ABD Hong Kong’un özel ticari statüsünü sona erdirmenin yanı sıra Başkanı Trump, Hong Kong’a yönelik güvenlik yasasını hazırlayan Çinli yetkililer ile iş yapan tüm bankalara yaptırım kararı aldı. Dışişleri Bakanı Pompeo ise bundan sonra Hong Kong’u özerk bir yapı olarak görmemiz söz konusu değil ifadelerini kullandı. Karar öncesinde Çin’in ABD’ye yönelik ihracatının yüzde 8’i, ABD’nin Çin’e yaptığı ihracatın ise yüzde 6’sı Hong Kong üzerinden gerçekleştiriliyordu.

Çin’in kabul ettiği yeni yasa, yönetimin gerekli gördüğü hallerde Hong Kong’un iç işlerine müdahale etmesine izin verdiği gibi, ülke içindeki girişimcileri ve dış yatırımcıları da denetleyebilmeye imkan tanıyor. Yasanın belirsizlikler içermesine ve uluslararası tepkilere rağmen Çinli yetkililer Hong Kong’un statüsünün devam edeceği ve uluslararası yatırımcıların haklarının korunacağını açıkladı.

Asya’nın üçüncü en büyük sermaye piyasası olan Hong Kong aynı zamanda Çin’in en değerli 10 şirketinden dokuzuna ev sahipliği yapıyor ve Çin’e gelen denizaşırı fonların üçte ikisi şehir üzerinden geliyor. Ancak birçok uzman Hong Kong’un statüsünün tartışmalı hale gelmesi ile şehrin finans merkezi olma özelliğinin şu an için kaybolmasa da, kentin ihracat merkezi ve uluslararası bir finans merkezi olarak rekabet edebilirliğini azaltacağını belirtiyor. Ayrıca uzmanlara göre Washington’un Çin’in anakara Çin’den ayrı benzersiz bir gümrük bölgesi olarak tanınması da dahil olmak üzere, Hong Kong’un şu anda yabancı ülkeler ile sahip olduğu bir dizi ticaret ve diğer ekonomik faydaları iptal edeceğinden endişe ediyorlar.

EN ÖNEMLİ ALTERNATİF SİNGAPUR

Hong Kong’un mali durumunun hukuki statüsüne bağlı olması ve yeni düzenlemeye yönelik tartışmaların artması üzerine şehre akan paranın nereye gidebileceği de tartışılmaya başlandı.

Hong Kong 2018 itibariyle 115.7 milyar dolar ile doğrudan yabancı yatırım çekme konusunda dünyada üçüncü sırada yer aldı. Ancak geçtiğimiz yıl yaşanan toplumsal olaylar sonucu doğrudan yabancı yatırım girişi yüzde 48 oranında düşüş gösterdi. Singapur ise Hong Kong’un bıraktığı boşluğu doldurarak 110 milyar dolar ile üçüncü sıraya yerleşti. Singapur, Hong Kong ile rekabetinde birçok avantajı elinde bulunduruyor. Sağlam ve iş dostu bir fikri mülkiyet rejimi, Singapur’un Asya’da finans merkezi olarak ortaya çıkmasına yardımcı olurken, ülke Küresel Rekabet Edebilirlik Endeksi’nde de 4. Sırada yer alıyor.

Devamı Z Raporu Dergisi Ağustos 2020 sayısında…

Dikkat çekenler...