2016’nın büyük kısmında göreceli olarak sakin bir seyir izleyen finansal piyasalar Kasım ayında ciddi biçimde dalgalanmaya başladı. Trump’ın başkan seçilmesiyle artan siyasi belirsizlik ve Fed’in Aralık’ta faiz artıracağı beklentisinin güçlenmesi finansal aktörlerin gelişmekte olan ülkelerden kaçarak dolara yönelmelerine yol açtı.
Mevlüt Tatlıyer
2016 yılı gerek ülkemizde gerekse de dünyada çok önemli siyasi ve ekonomik çalkantıların yaşandığı bir yıl oldu. 2016 küresel ekonomi açısından hiç de parlak geçmezken özellikle Avrupa ekonomisi bu yıl önemli sıkıntılar yaşadı. ABD’de ise seçim belirsizliği yerini Trump’ın başkan seçilmesi akabinde yaşanan şaşkınlık ve belirsizliğe bıraktı. En büyük imtihanı ise içerideydi: 15 Temmuz’da kahpe bir darbe girişimini bertaraf ettik. Türkiye ekonomisi ise oldukça zorlu bir yıl olan 2016’da dayanıklılığını net bir şekilde gözler önüne serdi.
Öte yandan, yılın büyük kısmında göreceli olarak sakin bir seyir izleyen finansal piyasalar Kasım ayında önemli ölçüde dalgalanmaya başladı. Trump’ın başkan seçilmesiyle artan siyasi belirsizlik ve Fed’in Aralık’ta faizleri “nihayet” arttıracağı beklentisinin güçlenmesi finansal piyasaların gelişmekte olan ülkelerden “kaçarak” dolara “sığınmalarına” yol açtı. Buna ek olarak, başkanlık sistemine geçmeye hazırlanan ülkemize dönük bir “ekonomik operasyon” da bu süreçte kendisini net bir şekilde gösterdi.
Devamı Derin Ekonomi Dergisi Ocak 2017 sayısında….