Fırat’ın doğusunun kenarında beklerken Trump’ın çekilme kararından sonra Suriye denklemi

Trump’ın ani gelişen çekilme hamlesi, Suriye’de oyunu ve oyunun kurallarını değiştirmedi ama Türkiye’ye fırsat penceresini açar görünerek oyunun koşullarını iyileştirirmiş gibi görünüyor. Bu fırsat penceresinin gerçek olup olmadığını Türkiye kısa sürede anlayacak. Resim bu açıdan belirginleştiğinde, o günün konjonktürüne göre uygun koşulları oluşturup Fırat’ın doğusunda PYD’ye karşı gerekli operasyonu gerçekleştirecek. Türkiye’nin kararı kesindir, mesele sadece zamandır.
Prof. Dr. Nurşin Ateşoğlu Güney

Ulusal ve uluslararası basında çıkan haberlere göre, bugüne kadar çeşitli vesilelerle Suriye’den çekilmeyi önce vaat edip, sonra hep geri adım atan Trump’ı ikna eden, Aralık ayında Türkiye’nin Suriye politikasını bir kez daha net bir biçimde açıklaması oldu. İlk önce Cumhurbaşkanı, Fırat’ın doğusuna düzenlenecek operasyonun an meselesi olduğunu açıkladı, sonra Erdoğan ve Trump arasında konunun ele alındığı bir telefon görüşmesi gerçekleşti. Akabinde Pentagon’da koca koca generalleri, kendi tabirleriyle ‘yumruk yemişe çeviren’ bir karar veren ABD Başkanı, Afganistan’dan sonraki en önemli askeri çekilme emrini açıkladı.

Trump’ın twitter üzerinden de ilan ettiği kararın gerekçesi, DEAŞ tehdidinin bitmiş olması. Trump, “DEAŞ’ı yendiklerini, zaten Amerikan çocuklarını ülkeye getirdikten sonra çok muazzam bir Amerikan ordusu inşa edeceğini, aklı olanın-DEAŞ dahil- ABD’ye saldırmayacağını”yazdı. Trump’ın açıklamalarına itirazlar üç cepheden yükseldi. İlk cepheyi, uzaklardan gelip, Suriye’de var olmak için güzel bir sebep bulmak için dökülen kanı (kimyasal silah olsun, DEAŞ olsun) –ne hikmetse ancak belirli alanlarda- dert edinen İngiltere, Fransa gibi Amerikan müttefikleri oluşturuyordu. Şunun şurasında Suriye’de bir varlık sebebi bulmuşlardı ki Trump, tabii ki Avrupalı müttefiklerine hiç sormadan, DEAŞ’ın Suriye’de bittiğini açıklayıverdi. Eh komşu
olmadıklarına, rejim tarafından çağrılmadıklarına, hatta mültecilerle filan da ilgilenmediklerine göre artık bu ülkelerin Suriye’de askeri faaliyetlerini açıklamak çok kolay olmayacak.

İkinci cephe, aslında Trump’ın asker çekme kararından memnun ama söz konusu ABD olunca her daim kuşkulu Rusya ve Tahran cephesi. Moskova ve Tahran, yaptıkları açıklamalarda Washington’un sözlerine değil Suriye’deki eylemlerine bakacaklarını bu nedenle özellikle belirtiler. Bugüne kadar gerek bireysel gerek ise Astana Süreci gibi çok taraflı yapılar içinde Rusya da İran da, ABD’nin Suriye’deki varlığını, Rejim tarafından davet edilmediği için, meşru görmediklerini açıklamışlardı.

 

Devamı Derin Ekonomi Dergisi Ocak 2019 sayısında…

 

Dikkat çekenler...