Kadriye Nilgün Teker
Tek bir nilüferin yetiştiği, ve her gün iki katı büyüklüğe ulaştığı bir havuz düşünelim. Bitki kendi kendine bırakıldığında, sürekli büyüdüğü pek fark edilmez. Bu yüzden havuzun yarısını kaplayıncaya kadar koparılması da düşünülmez. Büyüme eğilimi sürdüğü için 29’uncu gün sonunda havuzun yarısı, tek bir nilüferle kaplanmış durumdadır. Haliyle havuzu kurtarmak için
sadece bir gün kalmıştır. 1968’de Roma Kulübü’nün çağrısı ile Dennis Meadows öncülüğünde bir araya gelen 10 ülkeden 30 araştırmacı, 1972’de yayınladığında dünya çapında ses getiren çalışmalarında bu metafora da yer verirler. Araştırmanın çıkış noktası, daha o tarihlerde büyümenin altın çağı olduğu için pek dikkat edilmeyen bazı konulardır. Nüfus, sanayileşme,
kirlilik, gıda üretimi ve kaynakların tüketimi gibi değişkenlere bağlı olarak sürdürülebilir büyüme olasılığına odaklanan çalışma, aynı zamanda büyüme ve doğal kaynak ilişkisine dikkat çeken
ilk ciddi eser olur. İlk yayınlanışının üzerinden 40 yılı aşkın zaman geçen ‘Büyümenin Sınırları’ 37 dilde 20 milyon kopya basıldı ve 100 yıl içerisinde büyümenin sonuna gelineceğini öngörüyor.
Devamı Derin Ekonomi Dergisi Mayıs sayısında…