SURİYE’DE GERÇEKLER VE İHTİMALLER

Suriye’nin kuzey ve güneyi genel resim itibariyle birbiriyle ilintili ancak aktüel anlamda birbirinden bağımsız iki savaş alanına dönüşmüş durumda. Kuzeyde Zeytin Dalı Operasyonu, farklı aktörlerin satranç hamleleri eşliğinde devam ederken, güneyde bölge ve dünya güçlerini karşı karşıya getiren mini bir dünya savaşı yaşanıyor. Bu saha gerçekleri muhtelif ihtimallere gebe.

Nurşin Ateşoğlu Güney

KUZEY: AFRİN OPERASYONU’NDA BİR AY BİTERKEN

Afrin’deki terör unsurlarına karşı Zeytin Dalı Operasyonu (ZDO) başlayalı yaklaşık bir ay oldu ve biz gerek bu platformda gerek başka mecralarda operasyonun önemi ve amaçları ile ilgili yazılar yazdık. Afrin Operasyonu’nun terörden temizlenmiş güvenli bir bölgenin oluşturulması için ne kadar kritik bir adım olduğu, ülke güvenliğine yönelik tehditleri caydırmak konusunda Ankara’nın kararlılığını gösterdiği, askeri operasyonun ve arka plandaki diplomatik operasyonların ciddiyeti ve meşruluğu keza yazılıp söylendi. Bu yazımızda ise söze, operasyonun başlangıcından bugüne geldiğimiz noktada nerede durduğumuzu söyleyerek başlayalım… Geçtiğimiz hafta Türkiye art arda Ankara’ya gelen Amerikalı misafirleri ağırladı. Havada ABD’nin PKK/PYD politikasına karşı tepkiyle beraber, ‘bu kaçıncı’ diyeceğimiz çelişkili açıklamalardan dolayı Washington’a karşı duyulan güvensizlik vardı. ABD’de genel kafa karışıklığının sürdüğü, ‘PYD’yi PKK’dan temizlersek elde ne kalır?’ türevi soruların sorulmasından anlaşıldı. Ancak yine de Amerikalılar tüm bu kafa karışıklığının içerisinde Ankara’nın müttefikliğini çok önemsediklerini ve Türkiye ile ilişkileri onarmak istediklerini açıkladılar. Şu an için içi boş mu dolu mu olduğu netleşmeyen ‘ilişkilerin onarılması’ sözünün hem Suriye’de hem de Moskova’da bazı kaşların havaya kalkmasına neden olduğu ve Ankara’nın elini güçlendirdiği de bir gerçek. Fakat unutmamak lazım, Rex Tillerson’ın ziyareti ertesinde Nisan ayında Türkiye’nin Astana’daki ortaklarıyla İstanbul’da yeni bir toplantı yapacak olması, Ankara’nın çok taraflı dengeleme siyasetinin halihazırda işlediğini ve Türkiye’nin bu siyaseti izlemekte kararlı olduğunu gösteriyor. Şubat’tan Nisan’a yaşanan ve yaşanacak ziyaret ve toplantılar, Türkiye’ye Ankara’nın hassasiyetlerinin bilindiğiyle ilgili yollanan mesajlar, bize bir kere daha, ne ABD ne de Rusya’nın Suriye’de şu an için Türkiye’yi gözden çıkarabilecek konumda olduğunu gösteriyor. Ankara’nın Suriye denklemindeki konumu ve taleplerinin birdenbire iki büyük güç tarafından bu kadar ciddiye alınması ise, Türkiye’nin Afrin Operasyonu’nda bir ay gibi kısa bir sürede elde ettiği askeri başarıyla yakından ilgili.

Devamı Derin Ekonomi Mart 2018 sayısında…

Dikkat çekenler...