ABD Başkanı Donald Trump’ın, mültecilerin ülkesine girişlerini kısıtlamak amacıyla yayınladığı başkanlık kararnamesi, medyada olduğu kadar iş çevrelerinde de ciddi bir tepkiyle karşılandı. Özellikle bünyelerinde, hatta kritik mevkilerde göçmen çalışanlar bulunduran, başta teknoloji alanındakiler olmak üzere yeni nesil şirketlerden sert eleştiriler geldi. Trump’ın bu hamlesi, göçmenlere yönelik ayrımcı uygulamaları ve şirketlerin göçmenlere yönelik istihdam politikalarını bir kez daha gündeme taşıdı.
Esranur Eyupoğlu
ABD Başkanı Donald Trump’ın imzaladığı ‘Yabancı Teröristlerin ABD’ye Girişinden Ülkeyi Korumak’ başlıklı başkanlık kararnamesi, büyük firmaların CEO’ları tarafından sert dille eleştirildi. Firmalar, uygulamaya konan kaçak göçmenlere sıfır hoşgörü politikasına ve çoğunluğu Müslüman olan 7 ülkenin vatandaşlarının ülkeye girişinin yasaklamasına karşı çıkıyor. Yöneticiler, çokuluslu ve farklı dinlere mensup çalışanlarına gereken yasal, hatta maddi desteği sunacaklarını belirtiyor. Trump, tüm tepkilere rağmen, ülkedeki kaçak göçmenleri sınır dışı etme planlarını sürdürüyor. Birçok kesimin karşı çıktığı kararlar, Silikon Vadisi’nden ve ABD’de en iyi yüksek eğitimin verildiği ‘Ivy League’ (Sarmaşık Ligi) üniversitelerinden tepki topluyor. Göçmen çocuklarının gözetim merkezlerinde hapishane hücresi benzeri metal kafeslerde tutulduğunu gösteren fotoğrafların yayımlanmasından sonra, Silikon Vadisi’nde birçok yönetici bu uygulamayı kınadı. Trump’ın göçmen karşıtlığına tepki olarak başlatılan imza kampanyasına, kısa sürede birçok teknoloji öncüsü isim katıldı. Google, Apple, eBay, Linkedin, Dropbox, Facebook ve Microsoft’un da aralarında bulunduğu 100’e yakın şirket, Trump’ın vize yasağının ABD Anayasası’nı ihlal ettiğini savunan ortak bir bildiriye imza attı ve hukuki sürece dahil oldu.
TEKNOLOJİ SEKTÖRÜ KÖTÜ ETKİLENİYOR
Bu, ABD için çok hassas bir konu. Çünkü Amerika, başından beri göçmenlerden oluşan bir ülke. Hatta araştırmalara göre, soykırıma uğramış Kızılderililer ayrı tutulursa, bugün kendini köklü ailelere mensup diye tanımlayan ve ırkçılığı destekleyen kişilerin kökeni bile İngiliz hapishanelerinden öteye gitmiyor. Dünyaya mal olmuş dev şirketlerde bugün, hemen hemen her ırktan ve dinden binlerce insan çalışıyor.
Devamı Derin Ekonomi Dergisi Ekim 2018 sayısında…