AK Parti ve MHP’nin 15 Temmuz sonrasında daha da güçlenen toplumsal bilinç ve daha iyi demokrasi gereksinimine cevaben üzerinde uzlaştıkları Anayasa değişikliği halk oylamasından geçti. Değişikliğin Resmi Gazetede yayınlanmasından 16 Nisan’a uzanan süreçte Türk siyasi tarihine geçecek olaylar yaşadık. Meclis görüşmeleri, referandum kararı derken demokrasiyi hiçe sayan Avrupalı ülkelerin referandum yasakları peşi sıra geldi. Avrupalı ülkelerin açıkça ‘Hayır’ sonucu çıkması için çaba göstermesi ve akıl almaz uygulamalara başvurması 16 Nisan’ın bir ülkenin anayasa değişikliğinden daha fazlası olduğunu gösterdi.
Orhan Orhun Ünal
Güçlü, etkin, işlevsel meclis, vesayetsiz demokrasi, etkin yürütme ve halk denetimi ile katılımcı siyasetin bir arada düşünüldüğü yönetebilen demokrasi arayışı derken 16 Nisan Referandumunu geride bıraktık. 15 Temmuz sonrasında artan demokratik bilinç ve MHP Lideri Bahçeli’nin çıkışı ile başlayan Anayasa değişikliği maratonu hafızalara kazınan gelişmeler, unutulmaz olayları ve kareleri ile Türk siyasi tarihindeki yerini aldı. AK Parti ve MHP uzlaşı, Meclis görüşmeleri, referandum kararı derken demokrasiyi hiçe sayan Avrupalı ülkelerin referandum yasakları peşi sıra geldi. Adalet Bakanı Bozdağ’ın Almanya’nın Gaggenau kentinte yapacağı referandum konuşmasının yasaklanması, Avusturya’nın tahrikleri ve Hollanda’nın skandal uygulamaları tarihte eşine az rastlanır gelişmeleri izlememize neden oldu. Bir ülkenin Dışişleri Bakanının uçağı ve ülkeye girişi yasaklanırken, Aile Bakanı Kaya’nın aracında bekletilmesi, Türk konsolosluğuna yönelik yasaklar ve gurbetçilerimizin üzerine köpeklerle saldıran Hollanda polisi… Tüm bu skandal eylem ve kararlar, küresel sistemde Türkiye üzerine oynanan oyunları daha net görmemize vesile oldu. Avrupalı ülkelerin açıkça ‘Hayır’ sonucu çıkması için çaba göstermesi ve akıl almaz uygulamalara başvurması 16 Nisan’ın bir ülkenin anayasa değişikliğinden daha fazlası olduğunu gösterdi.
Devamı Derin Ekonomi Dergisi Mayıs 2017 sayısında….
