Bilim dünyası insanın belki de son gizemli kalesine büyük bir atağa başladı. Duygu, düşünce, inanç, bilgi ve insan davranışlarının kaynağı beynin nasıl çalıştığını anlamak üzere yola çıkıldı. Bizleri gerçek anlamda ‘İnsanı Beyni’ ile tanıştıracak araştırmalar hükümet programlarına alındı. Nöroloji ile teknolojiyi hibritleyen bu alan bize yeni bir çağın kapısını aralıyor belki de. ABD ve Avrupa Birliği hükümetleri Nöroteknoloji araştırmalarına 10 yılda 10 milyarlarca dolar harcamayı planlıyor.
Sinem Köseoğlu / Halil Aktaş
Bilim dünyası insanın belki de son gizemli kalesine büyük bir atağa başladı. Duygu, düşünce, inanç, bilgi ve insan davranışlarının kaynağı beynin nasıl çalıştığını anlamak üzere yola çıkıldı. Bizleri gerçek anlamda ‘İnsanı Beyni’ ile tanıştıracak bu araştırmalar hükümet programlarına alındı. Nöroloji ile teknolojiyi hibritleyen bu alan bize yeni bir çağın kapısını aralıyor belki de. ABD ve Avrupa Birliği hükümetleri Nöroteknoloji araştırmalarına 10 yılda 10 milyarlarca dolar harcamayı planlıyor. ABD Başkanı Barack Obama’nın üç yıl önce duyurduğu ve desteklediği BRAIN Projesi ile Avrupa Birliği’nin desteklediği İnsan Beyin Projesi tüm hızıyla sürüyor. Bu projeler, bilgisayar, tıp, nörobilim, psikoloji, genetik, robotik gibi onlarca disiplini bir araya getirip insan beyninin sırrını çözerse, ilaçlardan robotlara, süper beyne sahip insanlardan yapa zekaya, nöropazarlamadan nöropolitikaya, iş hayatı, gündelik ve toplumsal hayatı altüst edecek yeni teknolojilere hazır olun… Tabi bir de, ‘beyinlerimize nereye kadar müdahale’ sorusunun getireceği etik tartışmalarına… İnsan hayatı için devrim niteliğindeki nöroteknolojik çağa ya da nörolojik savaş çağına hoş geldiniz…
Bu yıl animasyon kategorisinde Oscar alan bir film, belki çoğumuzun dikkatini çekmedi: Inside Outside… Türkçe adıyla Ters Yüz olarak bildiğimiz ödüllü yapıtta, bir kız çocuğunun doğumundan itibaren beyninin içindeki, neşe, üzüntü, tiksinti, öfke ve korku gibi duygular birer karaktere dönüştürülmüş. Küçük kızın dış dünyada yaşadıkları ve bunların beynin içinde yarattığı değişiklikler, ‘duygu karakterler’ üzerinden müthiş eğlenceli bir kurgu ile anlatılıyor. Filmin böyle bir zamana denk gelmesi pek de rastlantı olamayabilir. Neden derseniz, çocuklardan başlayarak dünya yeni bir ‘beyin’ tanımına alıştırılıyor olabilir mi? Öyle ki insan beyni ile ilgili, radikal gelişmelere gebe olduğumuz günler yaşıyoruz.
Beyin, halen bilim dünyası için gizemini koruyan nadir alanlardan biri. Biyoloji ve tıp dünyası bugüne kadar fiziksel yapısı hakkında neredeyse her şeyi öğrendi. Nöronlar yani sinir hücreleri, omurilik sistemi, beyinin tüm bölgeleri… Ama nasıl olup da öğrenme, bellek, düşünce, sevgi, inanç, kişilik gibi insana dair birçok özellik 90 milyar kadar hücreden ortaya çıkabiliyor, hem de 40 wattlık bir ampül kadar elektrik harcayarak. Bunu henüz keşfedebilmiş değiliz. İşte bilim dünyası, bugün önüne insan beyninin haritasını çıkarmak gibi zor bir görev koymuş durumda. 1990 yılında başlatılan İnsan Genom Projesi’nden sonra, şimdi büyük hedef insan beyni…
Devamı Derin Ekonomi Dergisi Nisan Sayısında….