TÜRKİYE’NİN, BU YIL BAŞINDAKİ GENİŞLEMEYLE DEVASA BİR EKONOMİK GÜCE ERİŞEN BRICS’E ADAYLIK BAŞVURUSU YAPTIĞI İDDİALARI, GÖZLERİ YENİDEN BU GRUBA ÇEVİRDİ. KÜRESEL GÜNEY’İN TEMSİLCİSİ ROLÜNE SOYUNAN BRICS’E TÜRKİYE’NİN KATILIMINI DEĞERLENDİREN UZMANLAR, GRUBUN EKONOMİK GÜÇ KAZANDIRMA VE BATI’YI DENGELEME AÇISINDAN ÖNEMLİ OLDUĞUNU BELİRTİYOR.
KADRİYE N. TUNÇSİPER
2001’de Goldman Sachs ekonomisti Jim O’Neill, ‘Daha İyi Küresel Ekonomik BRIC’ler İnşa Etmek’ başlıklı yayınında Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin’in küresel ekonomide giderek daha önemli bir rol oynamaya hazır olduğunu ifade etti. O’Neill, 2050’ye kadar bu ülkelerin dünya ekonomik çıktısının yüzde 40’ını oluşturacağını savunurken, BRIC ifadesi de kamuoyunun gündemine girmiş oldu.
2006’da gelişmekte olan ülkelerin uluslararası alanda daha fazla söz sahibi olması amacıyla Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin tarafından oluşturulan BRIC’e 2011’de Güney Afrika’nın katılımı ile BRICS kuruldu. En büyük genişlemesini bu yıl Mısır, Etiyopya, İran, BAE ve Suudi Arabistan’ın dâhil olmasıyla gerçekleştiren grup, 20’den fazla ülkenin de üyelik için sırada olduğunu açıklıyor. Siyasi söylemleri ile Küresel Güney’in temsilcisi olduğu iddia edilen gruba halen Malezya, Tayland ve Azerbaycan gibi önemli ülkeler de adaylık başvurusunda bulundu.
GÜNDEM YENİDEN GENİŞLEME
BRICS genişlemesinin blokun ekonomik gücünü ve jeostratejik etki alanını genişletirken, geçtiğimiz ay dış basında Türkiye’nin BRICS’e adaylık başvurusunda bulunduğuna dair açıklamalarla gözler yeniden bu hükümetlerarası gruba çevrildi. Türkiye’den şu ana kadar BRICS adaylığı için resmi bir duyuru gelmese de Rusya’dan Türkiye’nin üyelik başvurusunun olduğu yönünde açıklama geldi. 22-24 Ekim’de Kazan’da yapılacak ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da davet edildiği BRICS Zirvesi’nde de gündemin genişleme olması bekleniyor.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’dan ise BRICS’in alternatif değil tamamlayıcı bir platform olduğuna yönelik açıklama gelirken, Dışişleri’nin Çin ve Rusya’daki temaslarını arttırması gruba olan ilgiyi göstermesi açısından dikkat çekiyor.
30 TRİLYON DOLARLIK DEV
BRICS, üye ülkelerin GSYİH’leri değerlendirildiğinde ekonomik bir dev olarak öne çıkıyor. BRICS üyeleri bugüne kadar grup içerisinde ticaretin artırılması kadar kendi aralarında ve diğer ticaret ortaklarıyla olan iç ticarette ve finansal işlemlerde dolar yerine yerel para birimlerinin teşvik edilmesini öne çıkardı. Ancak BRICS’in şu ana kadar yaptığı tek önemli kurumsal hamle altyapı gelişimini finanse etmek için kurulan Yeni Kalkınma Bankası oldu.
BRICS ülkeleri altyapı gelişimini desteklemeyi amaçlayan girişimlerin yanı sıra 2015’te Yeni Kalkınma Bankası ve Koşullu Rezerv düzenlemesi (CRA) oluşturulması yoluyla işbirliğini artırdı. BRICS, Dünya Bankası ve Uluslararası Para Fonu’na olan bağımlılığı azaltmak için 2015’te kurulan Yeni Kalkınma Bankası, 100 milyar dolarlık ilk sermayesi ile 2022’ye dek 96 projeye 32.8 milyar dolar kaynak sağladı.
BRICS üyeleri arasında önemli bir hedef olan de-dolarizasyon süreci konusunda ise şu an bazı tahminler yürütülebiliyor. Banque de France tarafından bu yıl başında yayınlanan bir rapora göre küresel ticaretin yüzde 55,6’sının dolar cinsinden faturalandırıldığı ve BRICS ülkeleri arasındaki ticaretin şu anda tamamen dolar cinsinden yürütüldüğü varsayımlarına dayanarak, tüm BRICS içi ticaretin de-dolarizasyonu, doların küresel ticaretteki ağırlığını yaklaşık 4 puan azaltarak yüzde 51,9’a düşürebilir.
ENERJİ LİDERİ
Kurumsal bir yapılanması olmadığı için hükümetler arası grup olarak nitelendirilen BRICS özellikle enerji alanında söz sahibi. Ham petrol üretimi ve ihracatının yüzde 40’ını karşılayan BRICS küresel GSYİH’nin dörtte birini, küresel mal ticaretinin de beşte ikisini kontrol ediyor.
Farklı siyasi, coğrafi ve ekonomik koşullara sahip üye ülkelerden oluşan BRICS’in bu yıl başındaki genişlemesi ise enerji piyasaları açısından önemli etkiler ortaya çıkardı. Yeni üyelerin katılımı ile beraber BRICS dünyanın en büyük 10 petrol üreticisinden 6’sını ve dünyanın en büyük doğalgaz rezervlerine sahip 10 ülkeden 5’ini kapsar hale geldi.
BRICS enerji zengini ülkeleri bünyesine katsa da Çin hala grup içinde baskın bir konuma sahip ve BRICS’in toplam GSYİH’sinin yarısından fazlasını tek başına karşılıyor. Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) tahminlerine göre ise BRICS 2027 yılında satın alma gücü paritesine göre dünya GSYİH’sinin yüzde 37,6’sını oluşturacak.
ÇİN’İN HÂKİMİYETİ SÖZ KONUSU
BRICS dünya nüfusunun yarısını temsil eden bir grup olsa da üyelerin çok farklı büyüklüğe sahip olması hem ekonomik hem de siyasi anlamda bütünleşmenin önündeki engeller olarak değerlendiriliyor. BRICS ülkeleri içerisinde Çin’in ezici bir rolü var. Geçen 18 yıl zarfında ticari büyümenin büyük bir oranı Çin merkezli oldu ve BRICS’in geri kalanının katkısı yakın zamana kadar sabit kaldı. Ayrıca BRICS üyeleri arasındaki ikili ticaret son derece düşük kalmaya devam ediyor. BRICS’in heterojen yapısı da bir diğer soru işareti olarak öne çıkıyor.
Grup, net borçluluk açısından da oldukça heterojen olmaya devam ediyor. Petrol ihraç eden ülkeler (Rusya ve Suudi Arabistan) ve Çin cari hesap fazlasına sahipken, blokun diğer ülkelerinin hepsi cari hesap açığı veriyor. Net uluslararası yatırım pozisyonları açısından Mısır, Brezilya ve Hindistan dünyanın geri kalanına göre net borçlu iken diğer BRICS ülkeleri net alacaklı. Dış borç açısından Çin, gruptaki diğer bazı ülkelere büyük bir borç veren konumunda iken Etiyopya’nın dış borcunun büyük bir kısmını, Güney Afrika ve Mısır’ın borcunun daha küçük ama yine de önemli paylarını elinde tutuyor.
Devamı Z Raporu Dergisi Ekim 2024 sayısında…