KORONA VİRÜS AİLESİNDEN KOVID-19’UN, ÇİN BAŞTA OLMAK ÜZERE KÜRESEL PİYASALARDAKİ EKONOMİK BEDELİ AĞIR OLACAK. SALGININ EKONOMİDE DE BULAŞICI ETKİSİ VAR. ÖLDÜRÜCÜ VİRÜSÜN ÇİN’İN BÜYÜMESİ ÜZERİNDE YARATACAĞI RİSKLERDEN, ABD EKONOMİSİ BAŞTA OLMAK ÜZERE, GENEL OLARAK KÜRESEL EKONOMİ DE ZARAR GÖRECEK. ÇİN’DEN KAYNAKLI ARZ PROBLEMLERİ KARŞISINDA, ALTERNATİF TEDARİKÇİ ÜLKE TÜRKİYE OLABİLİR.
MEHMET ALİ DOĞAN
Yaklaşık 14 trilyon dolarlık milli gelir ile dünyanın en büyük ikinci ekonomisi konumunda bulunan Çin, küresel ticaretin hem talep hem de arz tarafında önemli bir oyuncu konumunda bulunuyor. Haliyle buradaki sıkıntılar tüm dünyayı etkiliyor. Kovid-19 diye adlandırılan korona virüs salgını, ticaret savaşlarının etkisiyle yavaşlayan küresel ekonomiyi daha da sıkıntılı bir sürece soktu. Çin’in otomotiv endüstrisinin kalbi olan Wuhan kentinden yayılan ve dünyanın bir çok yerine sıçrayan, binlerce kişinin ölümüne neden olun Kovid-19 virüs salgını kaygıyla izleniyor. Başlangıçta küresel şirketlerden salgının etkilerinden korunmaya dönük önlem açıklamaları gelirken, uluslararası kuruluşlardan ve küresel ekonomiyi etkileyecek büyüklükteki aktörlerden Kovid-19 salgınının 2020 yılında küresel ekonomik büyümeye zarar verebileceği uyarılar yapılmaya başlandı. Öyle gözüküyor ki, ekonomi yıl boyunca salgın hastalıkların gölgesinde seyir alacak.
Bu yıl Davos’ta gerçekleştirilen Dünya Ekonomik Forumu’nda küresel riskler sıralamasında, salgın hastalıklar ilk kez öngörülmüştü. Bu daha yılın başında kendini gösterdi. WEF- Küresel Riskler 2019 Raporu’ndaki “Yaşam biçimimizdeki değişiklikler, doğal olarak meydana gelen yıkıcı bir salgın riskini artırmıştır ve ortaya çıkan teknolojiler, yeni biyolojik tehditlerin kasıtlı olarak ya da kazayla üretilmesini ve salıverilmesini giderek daha kolay hale getirmektedir. Dünya, mütevazı biyolojik tehditler için bile yeterli hazırlığa sahip değil” tespiti ise kaygıların ana nedeni olarak kendini gösteriyor. Salgın ateşinin yükselmeye başladığı ilk günlerde, “Korona virüs bir biyolojik silah mı?”, “Ticaret savaşı biyolojik savaşa mı evrildi” diye tartışmalar alevlendirilmeye çalışılsa da ortada tüm insanlığı ilgilendiren ciddi bir sorun var ve bunun yıkıcı etkileri kendini hissettirmeye başladı.
SALGININ KONTROLÜ ÇİN HÜKÜMETİ İÇİN BİR SINAV NİTELİĞİNDE
2002-2003 yılları arasında 800 kişinin ölümüne neden olan SARS’ın küresel ekonomiye maliyeti 33 milyar doları bulmuştu. SARS virüsünün yayıldığı sırada Çin ekonomisi dünyada 6’ıncı, dünya ekonomisindeki payı ise yüzde 5’ti. Oysa bugün Çin, dünya ekonomisinden yüzde 20 dolayında pay alıyor ve dünyanın ikinci büyük ekonomisi. Çin ekonomisindeki yüzde 1’lik düşüş, yaklaşık 62 milyar dolar kayıp anlamına geliyor. Bu nedenle Çin yönetiminin alacağı önlemler tüm dünyada yakından takip ediliyor. Başlangıçta salgının saklanması eğilimi ve Çin’in iç sorunu olduğu gibi yaklaşımlar dile getirilse de küresel otomotiv şirketlerinin ana tedarik merkezindeki salgın, öldürücülüğüyle dünyaya korku vermeye başlamıştı bile. Yıl boyunca beklenen, milyar dolarlık hacimleri olan dünyanın en büyük teknoloji, mobilya, gıda gibi fuarlar iptal edilmeye ya da ertelenmeye başlandı. Çin’de ticaret savaşından yorgun düşen işletmelerin büyük sorunları var. Borçluluk ve batık krediler, Çin ekonomisinin riskleri olarak sıralanıyor. Geçici fabrika kapatmaları, havayolu şirketlerinin uluslararası uçuş iptalleri ve karantina gibi bir dizi önlemin de ekonomik sonuçları bulunuyor.
Ortaya çıkan durumun yönetimleri için bir sınav niteliğinde olduğunun farkında olan Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, hükümetiyle yaptığı toplantıda, hükümet üyelerini ve devlet yetkililerini, salgının yayılmasını bir an önce kontrol altına alacak çözümler bulma konusunda uyardı. Virüsün ekonomi üzerindeki etkilerini azaltma çabaları çerçevesinde Xi, iç piyasada duran otomotiv satışlarını artıracak tedbirlere yöneldi. Çünkü dünyanın en büyük araba üreticisi olan Çin’in araba sektöründe, sekiz yıl içindeki en büyük düşüş yaşandı. Çin Otomobil Üreticileri Derneği (CAAM), Kovid-19 etkisiyle otomobil satışlarının ocakta yıllık yüzde 18 düşerek 1.61 milyon adete gerilediğini duyurdu. CAAM ayrıca, ilk çeyrekte araba satışlarında gerçekleşmesi beklenen düşüşün tüm yılı etkileyeceğini, ekonomi ve üretimin virüs etkisiyle yavaşlayabileceğini belirtti.
Devamı Z Raporu Dergisi Mart 2020 sayısında…