Lehman Brothers’ın iflasıyla açığa çıkan küresel finans krizinin üzerinden 10 yıl geçti. An itibariyle Amerikan ekonomisi büyümeye devam ederken, analistler ciddi bir resesyon beklentisini daha sık telaffuz etmeye başladılar. Muhtemel bir krizi tetikleyecek faktörler arasında ise en çok son dönemde artan ticari gerilimler, Trump’la ilgili siyasi riskler, Fed’in sürdürdüğü para politikası ve yüksek borçluluk seviyeleri gibi maddeler peş peşe sıralanıyor.
Duygu Bulkan
Küresel finans krizinin sembolü olan Lehman Brothers’ın batmasının üzerinden 10 yıl geçti. Krizin yarattığı domino etkisiyle başta ABD olmak üzere küresel piyasalar tam anlamıyla çöküş yaşadı. 1929 krizinden sonraki en büyük kriz olarak nitelenen 2008 krizi dünya çapındaki şirketlerin piyasa değerinden 14.5 trilyon doların silinmesine neden oldu. Piyasalara toplam maliyeti ise 20 trilyon dolara ulaştı. Sadece ABD’de 9 milyon kişi işini kaybetti. ABD’nin gayrisafi yurt içi hasılasında yaklaşık 14 trilyon dolar ve Amerikan mortgage piyasasında 10,5 trilyon dolarlık kayıp oluşurken, ABD’de 8 milyon konut icra yoluyla bankalara geçti.
KRİZ NEDEN YAŞANMIŞTI?
En basit şekilde ‘ABD konut sektöründe riskli finansal uygulamalar nedeniyle oluşan devasa balonun patlaması’ olarak özetlenebilecek krizde konut fiyatlarının ciddi derecede yükselmesine neden olan söz konusu balonun oluşmasında, bankaları düşük gelirli ailelere konut kredisi vermeye teşvik eden ABD yasaları önemli rol oynadı. Lehman Brothers Bankası, 2008 yılında 14 Eylül’ü 15 Eylül’e bağlayan gece iflas koruma kapsamına alındı. Bankanın yaklaşık 700 milyar dolarlık bir borcu vardı ve bunu finanse etmesi mümkün değildi. Söz konusu kriz ‘subprime’ mortgage kredilerinden kaynaklanmıştı. Bankanın portföyünde ‘subprime’ krediler 85 milyar dolar gibi ciddi bir pay sahibi olduğundan, banka ciddi bir sarsıntı yaşadı. Lehman Brothers’ın iflasıyla derinleşen kriz, ABD yönetimini harekete geçirdi. George W. Bush yönetimindeki federal hükümet, konut piyasasına dayalı riskli menkul kıymetleri sigortalayan American Insurance Group’u (AIG) “batmasına izin verilemeyecek kadar büyük” olduğu gerekçesiyle kurtarma kararı aldı. Bu çerçevede hazırlanan “Sorunlu Varlıkları Rahatlatma Programı” (TARP) adlı yasa, 2008’de yürürlüğe sokularak hükümetin zor durumdaki bankalara ve şirketlere 700 milyar dolarlık destek sağlandı. ABD yönetimi, derin bir resesyona yol açan kriz sonrasında açılan yaraları sarmak için ekonomik canlandırma paketine ve yasal düzenlemelere başvurdu. Obama yönetimi, ayrıca, dünya ekonomisini çöküşün eşiğine getiren 2008 finansal krizinin ardından ekonomiyi desteklemek için yaklaşık 800 milyar dolarlık canlandırma paketini hayata geçirdi. FED, krizin etkilerini azaltmak için faiz düşürmekle yetinmeyip tahvil alım programıyla parasal genişlemeye de başvurdu. Üç aşamalı parasal genişlemeyle 20082014 arasında piyasaya 3,5 trilyon dolar sürdü.
Devamı Derin Ekonomi Dergisi Kasım 2018 sayısında…