RUSYA’NIN SAVUNMA HARCAMALARI SÜRDÜRÜLEBİLİR DEĞİL

Rusya’nın 2 trilyon dolar olan GSYİH’nın yüzde 5,42’si milli savunma bütçesine gidiyor. Sadece Suriye’deki hareketin günlük maliyeti 3-4 milyon dolar. Putin’in içte ve dışta işi zor gözüküyor.

EDİZ EKİNCİ

(Bölgesel Güvenlik Uzmanı, Birleşmiş Milletler Afganistan Eski Danışmanı )

shutterstock_301509812

Rusya’nın ABD, AB, Ortadoğu, Orta Asya ve Çin’e yönelik bakışının ne olduğunu; Rus dış politikasının bilişsel altyapısını ortaya koyan en önemli belge 2013 Dış Politika Konsepti’dir. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, güncellenmiş bu belgeyi, 15 Şubat 2013’te Rusya Güvenlik Konseyi toplantısında açıklamıştı. Toplam 104 madde olan Rusya’ya yönelik tehditlere karşı geliştirilen bu belgenin ayrılmaz parçaları ise 2009 Ulusal Güvenlik Stratejisi, 2010 ve 2014 Askeri Doktrini’dir. Rusya’nın dış dünya ile ilişkilerindeki tüm tutum ve davranışlarında bu döküman dışına çıktığı görülmemiştir. Bu bağlamda Putin, Rusya içindeki gücünü pekiştirdikten sonra ülkesini yeniden bir güç olarak diriltmek ve ABD, AB ve diğer küresel güçlerle eşit lider bir konuma ulaştırmak için stratejik niyetlerinden hiç vazgeçmemiştir.
Putin’in dünya görüşü gittikçe artan bir şekilde Rus milliyetçiliği, muhafazakârlığı, Avrasyacılığı ve devletçiliğiyle örülmüştür. Rus milliyetçileri ve muhafazakârları, Batı’nın değerleri ve kültüründen tarihten gelen inançla nefret duymuş, kendi duygu ve düşüncelerini Putin’in dünya görüşünde bulmuşlar ve Rusya’nın geleceğinin Avrasya’da olduğunu düşünmektedirler.
Türkiye’ye karşı yaklaşımı
samimiyetsiz
Rusya, son üç yıldır süratle Batı sistemi ile bütünleşme çabalarından vazgeçmiş ve giderek Batı’nın kurduğu uluslararası dengeleri sınamaya tabi tutan bölgesel ve küresel bir politika yürütmeye başlamıştır. Bu politikanın yürütülme sürecinde ise Türkiye’ye karşı yaklaşımı samimiyetten uzaktı. Türkiye’yi Batı’nın organik bir bileşeni gibi kabul ederek Batı’nın dayanışma ruhuna vurulacak darbenin bir aracı olarak görmek ve kullanmak istedi. Türkiye’nin çıkarlarının da uyumlu olduğu olaylarda bunu istismar ederek fayda sağladı. Batı’nın da Türkiye’nin zorlandığı süreçlerde kabul edebileceği hesaplanmış riskleri de göze alarak bu dayanışma ruhuna darbe pahasına Rusya’ya göz yumduğu görüldü. Rusya’nın takip ettiği bu dış politikanın siyasi stratejik hedeflerinin ne olduğunun anlaşılması Afro-Avrasya bölgesinin ve tabi ki Türkiye’nin geleceği açısından önemlidir.

Devamı Derin Ekonomi Dergisi Ocak Sayısında….

Dikkat çekenler...