Aşkın Baysal
Türkiye halihazırda sigaraya karşı, kolayca ‘tarihi’ diye niteleyebileceğimiz bir mücadele yürütüyor. Mücadelenin başında bizzat Cumhurbaşkanının olması, hem işin daha çok ciddiye alınmasını sağlıyor, hem de alınan tedbirlerin hızlı ve etkili bir şekilde hayata geçmesini mümkün kılıyor.
Cumhurbaşkanı, meseleyi sürekli gündemde tutmak üzere elinden gelen her şeyi yapıyor. Tiryakilerin cebinden paketlerini alıp bırakma sözü verdirmesi ve buna ilişkin haberlerin sık sık medyada yer alması bile, kamuoyunun sigarayla mücadele konusundaki algısını canlı tutmak bakımından hayati bir işlev görüyor. Gün gelip Recep Tayyip Erdoğan’ın iktidar icraatları sıralandığında, sigaraya karşı verdiği bu tavizsiz mücadele, toplumsal hayatımızı köklü bir şekilde değiştiren bir politika olarak en yukarılarda yer alacak.
2008 yılının Mayıs ayında yasalaşıp yürürlüğe giren, 2009 yılında başlatılan ‘kapalı alanlarda sigara içme yasağıyla’ gündelik hayatımızda radikal bir dönüşüm başlatan ‘Tütün Ürünlerinin Zararlarının Önlenmesi ve Kontrolü Hakkında Kanun’, yakın bir zamanda 10. yılını doldurmak üzere. Geriye bakıp bir performans değerlendirmesi yapmak için en doğru zaman.
Bu on yıla yaklaşan süre zarfında, reklam yasağından ambalajların üzerine konan uyarılara, para cezalarından sigaradan caydırmaya yönelik kamu spotlarına kadar geniş spektrumlu bir mücadele verildi. Sigara bıraktırma konusunda henüz istenen rakamlara ulaşılamasa bile, ‘dumansız hava sahası’ hedefi çok büyük ölçüde başarılmış durumda. Sağda solda hepimiz yasakların ihlal edildiğine şahit oluyoruz kuşkusuz ancak bunlar, gündelik hayatımızın kalitesini artıran net başarıyı gölgeleyecek çapta değil kesinlikle.
YÜZDE 31’DEN YÜZDE 26’YA
Bugün vardığımız noktada, somut olarak ne gibi sonuçlar elde edildiğine rakamlar eşliğinde bakmak, mücadelenin bundan sonraki seyrinin tayini için büyük önem arz ediyor. Bu yılın hemen başında dönemin Sağlık Bakanı Recep Akdağ tarafından yapılan açıklamaya göre, verilen bu büyük mücadelenin de etkisiyle, toplam nüfus içinde sigara içenlerin oranı yüzde 31’den yüzde 26’ya düşmüş durumda.
Devamı Derin Ekonomi Dergisi ekim 2017 sayısında…..
