Yaklaşık bir 10 yıl içinde otomobil endüstrisini bu üç büyük trend belirleyecek: Otomobil paylaşımı, elektrikli araçlar ve sürücüsüz araçların yaygınlaşması…
Halil Aktaş
Yüzyılı aşkın bir süredir temelde değişmeyen ve yılda 90 milyon araç üretimiyle büyüklüğü 1 trilyon dolara dayanan otomotiv endüstrisi 10 yıl içinde alt üst olacak. Fosil yakıtlı sistemlerden elektrikli motorlara geçilirken, teknoloji sayesinde kendi kendine gidebilen otomobillerle endüstri radikal bir şekilde yeniden şekilleniyor. Üzerine bir de otomobillerin başkasıyla kolayca paylaşılabildiği ve kiralanabildiği Uber, Lyft gibi yeni nesil otomobil sahipliği modelleri eklenince yüzyıllık dev şirketlerin tahtı sarsılabilir. Artık Google, Apple gibi teknoloji şirketlerinin de boy gösterdiği otomotiv endüstrisini şekillendirecek üç temel trende bir göz atıyoruz.
20. yüzyılın hemen başında Hanry Ford adındaki biri Model T adında yeni otomobil modelini piyasaya çıkardı. Model T daha önceki otomobillere göre bir hayli ucuz ve standart bir modeldi. Bunu sağlayan ise “seri üretim” ya da ‘bant üretim” denilen ve ileride birçok endüstriyi etkileyecek olan bir teknik olacaktır. Ekonomi bilimi literatürüne “Fordizm” olarak girecek ve neredeyse 20. yüzyılın temel üretim biçimi haline gelecektir. İlk otomobillerin elle, tek tek üretilmesinden seri üretime geçilmesi otomotivde ikinci dönem olarak adlandırılırsa 1990’larda yaygınlaşan bilişim teknolojileriyle birlikte Toyota’nın öncülük ettiği ‘tam zamanında robot kullanımı ve küreselleşme ile birlikte üretimin farklı ülkelere yayılması üçüncü dönüm noktası olarak görülebilir.
Şimdi dördüncü büyük dönüşümün eşiğindeyiz. Bu dönemi bilgisayar yazılımlarındaki bir üst versiyon gibi adlandırmak, yani ‘Otomotiv 4.0’ demek oldukça yerinde olur. Çünkü Otomotiv 4.0’ı şekillendiren temel dinamik teknolojinin tam da kendisi. Nasıl mı?
Devamı Derin Ekonomi Dergisi Ekim 2016 Sayısında….