KÜRESEL İKLİM KRİZİNİN ETKİLERİ SON YILLARDA HEM TÜRKİYE’DE HEM DE DÜNYADA ARTIK DAHA DERİN HİSSEDİLMEYE BAŞLANDI. MADDİ KAYIPLARIN TELAFİSİ İÇİN ALINABİLECEK TEK TEDBİR İSE SİGORTA SEKTÖRÜ. SİGORTA SEKTÖRÜ İSE ARTAN DOĞAL AFETLERE KARŞI YENİ ÜRÜN VE TEMİNATLAR GELİŞTİRMEYE ÇALIŞIYOR.
DUYGU BULKAN
İklim değişikliğine sigorta kalkanı Küresel iklim krizinin etkileri son yıllarda hem Türkiye’de hem de dünyada artık daha derin hissedilmeye başlandı. Maddi kayıpların telafisi için alınabilecek tek tedbir ise sigorta sektörü. Sigorta sektörü ise artan doğal afetlere karşı yeni ürün ve teminatlar geliştirmeye çalışıyor.
Dünyada 6 trilyon doları aşan prim hacmi ve 36 trilyon doları aşan varlıklarıyla yönetilen sigorta sektörü, iklim değişikliği ile mücadelede ve net sıfır emisyon ekonomisine geçişi hızlandırmada önemli bir potansiyele sahip. BM, sigorta sektörüne portföylerinden fosil yakıtları ve kömürü tamamen çıkartma çağrısı yaparken, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de iklim değişikliğinin etkisiyle artan doğal afetlere karşı sigorta sektörünün güçlenmesi bekleniyor. Sektör genelinde yapılan hazırlıklar, tüm bu gelişmeler karşısında kamuoyunu bilinçlendirerek, iklim değişikliğinin etkilerini azaltmada bireylerin ve işletmelerin ihtiyaçlarını karşılamak için yenilikler yapılacağının işaretini veriyor.
“ARTIK DOLU TEMİNATI SORULUYOR”
İklim değişikliğine bağlı olarak yaşanan doğal afetlerle birlikte sigortaya ilginin arttığını belirten Türkiye Sigorta Birliği Başkanı Atilla Benli, özellikle de İstanbul’da araç sahiplerinin kasko poliçelerinde dolu teminatını daha fazla sorulduğuna dikkat çekiyor. Benli, iklim değişikliği nedeniyle yeni ürün ve teminatlar geliştirdiklerini belirtiyor. Doğal afetlerin sigortalı varlıklar üzerinde oluşturduğu hasarın, gelişmekte olan ülkelerde toplam hasarın ortalama yüzde 3’ü civarındayken gelişmiş olan ülkelerde bu oranın yüzde 45’lere kadar çıktığını aktaran Benli, sigorta penetrasyonunun hayli yaygın olduğu ülkelerde sigorta sektörünün, sigortalı, kamu, sivil toplum kuruluşları, üniversiteler ve özel sektör ile işbirliği içerisinde doğal afet hasarlarının önlenmesi, azaltılması ve toplumun bilinçlendirilmesi noktasında da faaliyet gösterdiğinden söz ediyor.
“YENİ ÜRÜNLER GELİŞTİRİLMELİ”
TSB Başkanı Benli, iklim değişikliğinin sigortalılar ve kendi faaliyetleri üzerindeki olası etkilerini tanımlayabilen, iş süreçlerine, kurumsal risk yönetimi planlarına ve şirket politikalarına dâhil edebilen şirketlerin; negatif etkileri azaltmanın yanında, oluşan talep artışını yeni ürünler geliştirerek olumlu yönde kullanabileceklerinin altını çiziyor. Benli, bu düzenlemeler çerçevesinde şirketlerin üstlendikleri risklerle orantılı olarak yeterli sermaye bulundurması ve gerekli reasürans korumalarını almaları gerektiğini söylüyor.
“TARIM SİGORTALARINDA TALEP ARTIŞI BEKLENİYOR”
Benli, tarım ve hayvancılık sigortalarıyla ilgili, iklim değişikliğinin sebep olduğu doğal felaketlerin ekilebilir tarım arazilerini olumsuz etkileyerek, çiftçilerin hasat alabilmesine ve meralardaki hayvanların beslenmesine engel olduğunu belirtiyor. Tarımsal üretimin dönemsel bir iş olması sebebiyle, hasat dönemi olan bugünlerde hasar tespit ve zararların tazmini için çalışmaların sürdüğünün altını çizen Benli, özellikle seraların olduğu, meyve sebze üretilen bölgelerde tarım sigortalarına ve besiciliğin olduğu yerlerde de hayvan hayat sigortalarına talep artışının beklendiğini ifade ediyor. Benli, ülkemiz için tarımsal sigortalanma başlangıç dönemi olan Kasım ayından itibaren tarım sigortalarındaki talep artışının daha net olarak görülebileceğini dile getiriyor.
Devamı Z Raporu Dergisi Eylül 2021 sayısında…