Türkiye’nin 95 yılık köklü markası Eyüp Sabri Tuncer, kolonyanın yanında son dönemde geliştirdiği 20’ye yakın yeni ürünle, tüketicinin zihnindeki ve sepetindeki yerini genişletmeye çalışıyor. Yedi kıtada 70’in üzerinde ülkeye ihracat yapan şirket, 2018 yılında gerçekleştirdiği yüzde 100’lük büyümeyle dikkat çekiyor.
Ezgi Çay
Türkiye’de kolonya denilince akla gelen ilk marka olan Eyüp Sabri Tuncer, yakın dönemde ürün portföyüne kattığı kişisel bakım ve ev bakım ürünleriyle de dünya pazarlarına açılmaya başladı. Kendilerini kolonya ve kozmetik markasından çok kişisel bakım markası olarak tanımladıklarını dile getiren Eyüp Sabri Tuncer Yönetim Kurulu Başkanı Engin Tuncer, “3. kuşak bir marka olarak geleceğe hazır bir Eyüp Sabri Tuncer var” diyor. Tuncer, Türkiye’nin ilk vegan ürününü üreten marka olduklarını belirterek, 2019 yılında ihracatı artırmayı planladıklarını söylüyor. Kozmetik ve kişisel bakım ürünlerinin oluşturduğu pazarın büyüklüğüne dikkat çeken Tuncer, her yıl genişlettikleri yeni ürün gamıyla yurt dışında marka bilinirliklerini artırmayı hedeflediklerini ifade ediyor.
Türkiye’nin kolonyası denince akla ilk gelen markaydınız. Dünden bugüne markada neler değişti?
96 yıl öncesinde Eyüp Sabri Tuncer o günlerin ifadesiyle bonmarşe olarak bilinen bir mağaza sahibi. İğneden ipliğe kadar bir takım eşyalar, eldivenler, şapkalar, fanilalar, pijamalar derken bu arada bir de ısmarlama gömlek imalatı yapıyor. Sebebi de özellikle memurların sayısının fazla olması, yani ihtiyaç var. Takım elbise, gömlek, kravat kullanan insanlar… Eyüp Sabri Tuncer’de onlara ihtiyaçlarını temin edecek şeyler yapıyor. O zamanki dönemde tekstil ürünü yok gömlekler ısmarlama olarak yapılıyor. Eyüp Sabri Tuncer 1930’lı yılların başına geldiğinde kolonya üretimiyle ilgili çalışmalar yapmaya başlıyor. Ondan öncede bayan parfümeri, rujlar, allıklar, fondötenler, kremler, 1930’lu dönemde bile bunları dükkanında satan birisi. O döneme baktığımızda 20’ye yakın kolonya çeşitli bulunuyor. Limon, Fujer, Yasemin, Menekşe, Leylak… bilinen ürünlerimizden bazıları. 1936 yılında tüm ürünlerin yer aldığı bir katalog hazırlıyor. Kuponla promosyon kampanyası yapıyor. Bir demet maydanozun pazarlıksız satılmadığı dönemde dedem katalogda ürünlere fiyat vererek satış yapıyor. Evlerin posta kutularına tek tek babamla amcam dedemin hazırladığı bu katalogları dağıtıyorlar. Ankara’da o mağaza bir ekol haline gelmeye başlıyor. İnsanlar sıraya girmeye başlıyorlar. Derken çok büyük bir yangın meydana geliyor. İşlerini toparlamaya başladıktan sonra ağırlıklı olarak kozmetik sektörüne doğru yöneliyorlar.
Devamı Derin Ekonomi Dergisi Mart 2019 sayısında…
