ŞiRKETLER DE SUKUK iHRAÇ EDECEK

Türkiye Katılım Bankaları Birliği başkanlığı ve Albaraka Türk genel müdürlük görevini aynı anda üstlenen Melikşah Utku, mevzuat düzenlemeleri yapılarak, yakın bir zamanda katılım bankacılığında yeni ürünlerin sisteme katılacağını söyledi. Utku, “Kurumsal tarafta sukuk, oldukça boş bir piyasayı dolduruyor. Artan bir şekilde, çeşitli modellerle, banka ve şirketleri de yakın dönemde sukuk ihraçlarında görüyor olacağız” diyor. Melikşah Utku’nun öngörüsü, Avrupa ve Amerika gibi ülkelerde büyüme yavaş olduğu sürece Türkiye gibi ülkelerde her zaman potansiyel olacağı şeklinde…

Ebru Çolak

u

Katılım bankacılığının önemli aktörlerinden Albaraka Türk’ün üst düzey yönetiminde ekim ayında görev değişimi yaşandı. Yaklaşık 7 yıldır Albaraka Türk’te genel müdür olarak görev yapan Fahrettin Yahşi’nin yerine; Aralık 2009’da CIO olarak başladığı genel müdür yardımcılığını, mali işler, bütçe ve finansal raporlama ve kurumsal iletişimden sorumlu CFO olarak sürdüren Melikşah Utku getirildi. Bu değişimle beraber, Türkiye Katılım Bankaları Birliği (TKBB) başkanlığında da değişim yaşandı. TKBB başkanlığını Albaraka Türk genel müdürlüğüyle birlikte yürütecek olan Melikşah Utku; mevzuat krizlerinin aşılması, sukuktaki vergi uygulamalarının önüne geçilmesi durumunda Türkiye’de 30 yıldır önemli kazanımlar elde eden katılım bankacılığının daha ileri gideceğini söylüyor. Utku, İstanbul’un finans merkezi olması konusuna ise özel önem veriyor. Faizsiz finansın koordinasyonunda aldığı görevle de İstanbul’un bölgesel merkez olması konusunda katkı sağlamayı hedeflediğini belirtiyor.

  • Türkiye’deki katılım bankalarının mevcut durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Katılım bankacılığı Türkiye’de artık 30 yılı aşkın bir süredir kendini ispat etti ve toplumda tanınırlığı açısından da ciddi mesafeler aldı. Devletin bu işe girişmesi çok önemli bir gelişme. Türkiye bu bakımdan katılım bankacılığı açısından eski olmasına rağmen dünyada gelişmelerin adapte edilmesi konusunda bir miktar geç kalmıştı. 2000’li yıllara kadar kendi yağında kavrulmuştu ondan sonra da basamak basamak yükseldi. 2010’dan itibaren neredeyse birçok kurumuyla birlikte devlet artı özel sektör, bu konuyu işleyerek sürekli bir kazanım dönemine girmeye başladı. Benim bu yapıyı daha ileri götürme gibi bir görevim var.

  • Bu yapıyı ileri götürme hedefleriniz neler?

Bizim hem kısa vadede hem uzun vadede hem katılım bankaları hem devletin bu işle ilgilenen kurumlarıyla hedeflerimiz var. İstanbul’un finans merkezi yapma projesi ve bu çerçevede katılım bankacılığının geliştirilmesi, katılım finansının geliştirilmesi ve İstanbul’un bu anlamda bölgesel bir merkez olması algılanıyor. Bu çerçevede çeşitli kurumlara Merkez Bankası, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), Sermaye Piyasası Kurumu (SPK), Borsa ve Hazine Müsteşarlığı, üniversiteler dahil olmak üzere birçok paydaşa görevler dağıtılmış durumda. Bu çerçevede faizsiz finans koordinasyon çatısı altında Katılım Bankaları Birliği ilgili kurumlarla sürekli bir araya geliyor ve bu çerçevede değerlendirmeler yapıyoruz.
Önceleri katılım bankacılığının önündeki en önemli engellerden bir tanesi; ürün çeşitliliği arzının oldukça dar olmasıydı. Bu yönde çok ciddi adımlar atıldı. Her ürünün bir de mevzuat tarafı var, vergi tarafı var, uygun fiyatın oluşma tarafı var. Mesela bir sukuk ihraç edeceğimiz zaman bu sukukun hem vergi boyutu var hem de mevzuatta yerinin olması lazım. SPK tarafından kabul edilmesi, onaylanması lazım ve bunun bir de piyasasının olması lazım. Borsasının olması arzının ve talebinin olması lazım. Bütün bunlar bir araya gelirse o ürün başarılı olur. Bu çerçevede sadece ürünü çıkarttık demek yetmiyor, ilgili kurumların da bunun altyapısını hazırlamaları gerekiyor.

KÜÇÜK ÜRÜNLER MEVZUATI AŞMAYA ÇALIŞIYOR

  •  Bunların nasıl çıkarılması gerektiği ile ilgili bir yasa var mı?
    İşin hem yasal tarafı hem pratik tarafıyla ilgili beklentiler var. Bu beklentilerin bir kısmı katılım bankaları üzerinde. Yani onların da arz eden veya talep eden olarak piyasaları işletmesi gerekiyor. Önemli adımlar atıyoruz. Geçen günlerde Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’in başkanlığında ve Hazine müsteşarı, Maliye müsteşarı, BDDK, SPK Başkanı, Borsa İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı, Merkez Bankası Başkanı’nın katılımlarıyla Faizsiz Finans Koordinasyon Kurulu (FFKK) toplandı ve bu konuların hepsini detaylıca konuştuk.
  • Beklenen şey nedir şu anda?
    Özetle; küçük ürünlerle alakalı mevzuat tarafında krizlerimiz var. Onların tamamlanması gerekiyor ki bu konuda ciddi adımların atıldığını görüyoruz. İkinci olarak bankacılık sisteminin katılım bankacılığı tarafında düzgün işlemesi Merkez Bankası’yla alakalı normal bankaların kullanabildiği imkanlar, belli ölçüde ve şartlarda bize de sunulmalı. Bu konuda Merkez Bankası ciddi adımlar atıyor. Sukuk bizim için çok önemli. KDV veya ÖTV gibi vergi uygulamalarına tabii olmaması lazım. Bu konularda hantal kaldığımızı düşünüyorum.

Devamı Derin Ekonomi Dergisi Kasım 2016 sayısında….

Dikkat çekenler...