2020 yılında Hindistan olağanüstü zorluklarla karşı karşıya kaldı. Koronavirüs salgını ekonomiye ağır bir darbe vurarak milyonları işsiz bırakırken, ülke salgınla mücadeleye devam etti. Hint hükümetinin 24 Mart 2020’de ilan ettiği ülke çapında üç haftalık kapanma 31 Mayıs’a kadar aşamalı olarak tekrar tekrar uzatılırken, ülke yıl sonu itibarıyla pandemiyle boğuşmaya devam ediyor. ABD’den sonra dünyada en yüksek ikinci vaka sayısına sahip olan Hindistan’da vaka sayısı 10 milyonu aşarken, ölü sayısı da 150 bine yaklaşmış durumda.

SON YILLARIN EN ŞIDDETLI HALK AYAKLANMALARI

Hindistan 2020’ye tam anlamıyla bir kutuplaşmayla başladı. Müslümanların kendilerine karşı ayrım gözettiğini düşündükleri, yabancılara din temelinde vatandaşlık vermeyi amaçlayan tartışmalı Vatandaşlık Yasası’na karşı çıkmasıyla, ülke Şubat ayının son haftasına doğru son yılların en şiddetli halk ayaklanmalarından birine tanık oldu. Nitekim, 23 Şubat’ta Delhi’nin bazı bölgelerinde esas olarak Hindu çetelerinin Müslümanlara saldırmasıyla başlayan ayaklanmalarda çoğu Müslüman en az 53 kişi öldü. Delhi’deki şiddet olayları ABD Başkanı Donald Trump’ın 24-25 Şubat tarihlerinde Hindistan’a yaptığı iki günlük resmi ziyaretle aynı zamana denk geldi.

Hindistan henüz ayaklanmaların şokunu atlatmaya çalışırken, Delhi’deki Müslüman Tebliğ Cemaati’nin “süper koronavirüs taşıyıcısı” olduğunu iddia eden yarı gerçek haberlerin yayılmasıyla Mart ayı ülkedeki Müslümanların imajını sarsmayı amaçlayan kasıtlı girişimlere sahne oldu.

Devamı Z Raporu Ocak 2021 sayısında…