1987 yılında katledilen Müslümanların aileleri için adalet yerini buldu. 31 Ekim’de Delhi Yüksek Mahkemesi Uttar Pradeş Emniyet Müdürlüğü’ne mensup 16 eski polis memurunu, 42 Müslümanı gözaltındayken öldürmeleri gerekçesiyle ömür boyu hapis cezasına çarptırdı. Bağımsız Hindistan’ın en büyük ve en sarsıcı gözaltı cinayetinin faillerinin cezalandırılmasının 30 yıldan fazla sürmesi ülkenin yargı sisteminin mağdurların ailelerine adaleti teslim etmekte ne kadar liyakatsiz olduğunu gösteriyor.
Zanlı polis memurları, daha önce ilk derece mahkemesi tarafından beraat ettirilmişti. Ancak Yüksek Mahkeme, alt mahkemenin kararını bozarak silahsız, masum ve savunmasız kişileri kasıtlı bir şekilde öldürdükleri iddiasıyla zanlıları cezaya çarptırdı. Kararı veren Yüksek Mahkeme yargıçları S. Muralidhar ve Vinod Goel, mağdurların ailelerinin adalet için 31 yıl beklemek zorunda kaldıklarını ve bu uzun bekleyişin ailelerin devlet mekanizmasına olan inancını sarsmış olabileceğini vurgulayarak, adaletin çok geç kaldığının farkında olduklarını belirttiler. Yargıçlar, mağdurlar için etkin bir adalet sağlama çabalarının, yargılamanın sistematik gecikmelerle 20 yıldan uzun bir süreye yayılması nedeniyle sekteye uğradığını ifade ettiler.
Vahşi katliamdan sağ kurtulanlar ve mağdurların yakınları ve arkadaşları adalet yerini bulduğu için rahatlamış olsalar da, olayın şokunu atlatabilmiş değiller. Hükümet ve polisin davayı düşürmek için her şeyi yapmasına rağmen mağdur ailelerinin vazgeçmediklerini söyleyen görgü tanığı Zulfikar Nasir, “Oruçluyken emniyete götürüldük. Bize nasıl muamele ettiklerini hala hatırlıyorum” dedi. Hashimpura katliamının mağdurlardan birinin kız kardeşi olan Shahin Khan ise, “Polisler hüküm giymiş olsa da cinayet emrini veren üst düzey yetkililer ve onları yıllarca koruyan siyasi liderler cezadan kurtuldular. Merkez ve eyalet yönetimlerindeki en üst düzey yetkililer ve siyasiler utanmadan davayı örtbas etmeye ve kanıtları bilerek imha etmeye çalıştılar. Üstelik, medya da konuyu yeterince güçlü bir şekilde dile getirmedi ve yasal süreçte yaşanan bariz gecikmelere sessiz kaldı” diye belirtti.
Mağdurlardan birinin oğlu olan Milan Ahmed, babası polis tarafından vurularak öldürüldüğünde henüz beş yaşındaydı. Ahmed, “Geçen sene vefat eden annem tüm hayatı boyunca acı çekti. Eşine ve diğer mağdurlara adaletin teslim edildiğini görmeye ömrü yetmedi” diye konuştu.
Devamı Derin Ekonomi Aralık 2018 sayısında …